Diyarbakır Medya Mensupları Derneği (DİMED)
yaptığı yazılı açıklamada, İletişim Başkanlığının, dün basın kartlarına ilişkin
yapmış olduğu açıklamada basın kartlarının iptal edildiğine yönelik iddiaları
yalanladığı ve değerlendirme süreci devam eden pasif durumdaki bazı basın
kartlarını aktif duruma geçirdiği hatırlatıldı.
"Çok
sayıda meslektaşımızın basın kartı yenilenmemiştir"
Başkanlığın, basın kartlarında iptal iddialarını
da kesin bir dille reddettiği vurgulanan açıklamada, "Ancak yapmış
olduğumuz tespitlere göre BYEGM döneminde basın kartı sahibi olan çok sayıda
meslektaşımızın basın kartı yenilenmemiştir. Hatta kartları iptal edilmiş olup
dün yapılan açıklamadan sonra da aktif hale getirilmemiştir. Yine kart sahibi
olduğu halde ve iptal kararı verilmediği halde kartı yenilenmemiştir ve
kendisine yeni kart gönderilmemiştir." denildi.
Açıklamada, "BYEGM döneminden beri basın
kartı başvurusu olan meslektaşlarımız arasında 'yeni başvuru', 'kart
bilgilerinde değişiklik başvurusu' (kurum değişikliği vb. gibi), 'mesleğe geri
dönüş başvurusu' vb. gibi kart başvurularında herhangi bir gelişme
sağlanmamıştır. Bekleme süresini defalarca doldurduğu halde ve herhangi bir
engel bulunmadığı halde komisyona alınmayan başvurular vardır." ifadelerine
yer verildi.
Yeni basın yönetmeliği gerekçe gösterilerek
basın kartı iptal edilen gazeteci, yazar, muhabir ve kurum yöneticisi olan
meslektaşların varlığına işaret edilen açıklamada, "Aynı şekilde basın
kartı başvuruları iptal edilen meslektaşlarımız vardır ki bu meslektaşlarımız
zaten basın kartı sahibiydiler. Bunlar ya kısa süreliğine meslekten ayrılmış ve
mesleğe geri dönmüş ya da kurum değişikliği yapmış ancak yeni süreçte
kendilerine kart verilmemiş ve başvuruları yeni yönetmelik gerekçe gösterilerek
iptal edilmiştir. Söz konusu meslektaşlarımız mesleğe yeni giriş yapan ve ilk
defa basın kartı alacak olan medya mensupları değildir. Mesleğe yıllarını
vermiş zaten basın kartı sahibi olan kimselerdir. 'Basın Kartı Yönetmeliği'nin
6’ncı maddesinin birinci fıkrasının (ç), (d), (e) ve (f) bentleri ile 30 uncu
maddesinin üçüncü fıkrası' Türkiye’deki hukuki uygulamalara aykırı bir şekilde
geçmişe dönük işlettirilerek kişinin kazanılmış hakkı elinden alınmıştır."
diye belirtildi.
"Basın
kartı 'ülkenin beka sorunu' haline getirilmemeli"
Açıklamada, şöyle denildi:
"Basın kartının iptaline gerekçe gösterilen
engeller, kaldırılmış olan DGM’ler ve FETÖ yargısı tarafından yapılmış olan
suçlamalar ve cezalardır. Türkiye’de geçmişte hem DGM’lerin hem de FETÖ yargısının
meşruiyeti sorgulandığı gibi bugün de sorgulanıyor ve milletimiz nazarında
hiçbir meşruiyeti kalmamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan bile DGM tarafından
yargılanmış, ceza almış bir kişidir. Ancak bugün Devlet yönetmektedir.
Meşruiyetini tamamıyla yitirmiş olan DGM ve FETÖ
yargılamaları sonucunda mağdur edilen ve mahkeme kararıyla tüm memnu’ hakları
iade edilmiş olan medya mensuplarının mevcut yasalara da aykırı bir şekilde
yeniden mağdur edilmelerini haksız ve hukuksuz bir uygulama olarak değerlendiriyoruz.
Basın ve ifade özgürlüğüne aykırı buluyoruz.
Hiçbir yönetmelik kanun ve yasaların üstünde
tutularak insanların hak edişlerinin önünde engel gerekçesi olarak
görülmemelidir. Gazetecinin elindeki basın kartı 'ülkenin beka sorunu' haline
getirilmemeli ve daha fazla abartılmadan yanlıştan dönülmelidir." ()





