Çoğu zaman ağır yüklerin altında, zor şartlar altında çalışan demir ustaları, işlerinin zorluklarına rağmen şükürle çalışmaya devam ediyor.
“Eldivenle Bile Ellerimiz Yanıyor”
16 yıldır demir ustalığı yapan Hamza Günaydın, mesleğinin zorluklarını şu sözlerle dile getirdi:
"Yazın sıcak, kışın soğuk bu işin zorlukları arasında. Yazları, sıcaklıklar arttıkça eldivenle bile ellerimiz yanıyor. Kışın ise soğuktan demirleri tutmak zorlaşıyor. Ama bu iş bize nasip olmuş, helal rızık için çalışıyoruz. İşimizin yükü ağır, tehlikesi var ama kalıpçı ustalarınınki kadar yüksek değil." dedi.
Günaydın, mesleğine olan bağlılığını ve şükrünü ise şu cümlelerle ifade etti:
"Evimize helal bir rızık götürmenin şükrünü daima yerine getiriyorum. Her şeye rağmen bu işi yapabildiğim için şükrediyorum. Allah yardım ediyor, rızkımızı kazanıyoruz."
"Alnımızın Teri ile Çalışıyoruz"
Demir ustası Mehmet Şah Günaydın, işlerinin hem fiziksel hem de çevresel zorluklarını vurguladı:
"Bütün inşaat işleri zor olduğu gibi bizim mesleğimizin de kendine göre zorlukları var. Yazın sıcaklık arttıkça, demirler de ısınıyor ve iş çekilmez hale geliyor. Kışın ise soğukta çalışmak istemiyoruz ama mecburuz. Buna rağmen işimizi seviyoruz; çünkü evimize helal ekmek götürüyoruz. Alnımızın teriyle çalışmak bizi mutlu ediyor." şeklinde konuştu.
“Çocuklarımla Yorgunluğumu Unutuyorum”
25 yıldır demir ustalığı yapan Feyat Direk ise yılların deneyimiyle mesleğin zorluklarını göğüslediğini söylüyor.
Direk, işin ağır yönlerini şu şekilde anlattı: "Sabah işe geliyoruz, akşama kadar çalışıyoruz. Ama elhamdülillah, rızkımız bu işten geliyor."
Direk, mesleki zorlukların aile hayatındaki mutluluğa engel olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Eve gidip çocuklarımla oturduğumda bütün yorgunluğum bitiyor. Bu iş bize nasip olmuş, şükrediyoruz." diye konuştu. MURAT ORHAN