Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda düzenlenen 15. Büyükelçiler Konferansı'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda bir konuşma yaptı.


“Başta yakın coğrafyamızdakiler olmak üzere katliamların durdurulması ve istikrarsızlığın giderilmesi için Türk hariciyesine ve hariciyemizin siz mümtaz mensuplarına tarihî bir sorumluluk düşüyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakınız Gazze'de ve işgal altındaki Filistin topraklarında 14 aydır devam eden yüzde 70'i çocuk ve kadın olmak üzere 50 bini aşkın Filistinlinin hayatını kaybettiği katliamın önüne bir türlü geçilemedi. Mevcut israil yönetimi, bölgedeki sorunları daha da çetrefil hâle getirerek saldırılarına her gün bir yenisini ekliyor. Uluslararası toplumun bu katliamlar karşısındaki kayıtsızlığı, sistemi ayakta tutan temel hukuki ilkelerin, değerlerin her geçen gün daha da aşınmasına örselenmesine, yok olmasına sebebiyet vermektedir. Buna mutlaka bir 'dur' denilmelidir.” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Daha fazla kan dökerek, masum sivillerin tepesine daha fazla bomba yağdırarak, güvenlik sağlanamaz. israil hükûmetinin ısrarla ve inatla gittiği yol, açık söylüyorum, yol değildir. Bu durum Gazze ve Filistin için olduğu kadar Suriye içinde geçerlidir.' diye konuştu.

Türkiye olarak Gazze'de 14 aydır kalıcı ateşkesin tesisine ve barışa fırsat tanınması gerektiğini vurguladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki değişen dinamiklerin bunun için hiç olmadığı kadar elverişli olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Türkiye, Gazze'deki 'kan deryası'nın artık son bulması için değil elini, tüm vücudunu taşın altına koymaya hazırdır. israil hükûmeti üzerinde etki sahibi küresel güçlerin Gazze'de de barış penceresinin açılması için artık inisiyatif alması gerektiğine inanıyoruz. Şayet oyalama taktikleri yerine gerçekten samimi bir irade gösterilirse elbette netice alınacaktır.' değerlendirmesini yaptı.

“Türkiye, Suriye ihtilafının ilk gününden beri kuşatıcı ve kapsayıcı bir sistemin inşasını savunmuştur”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'nin son 10 günde büyük bir değişime sahne olduğunu ifade etti.

Esed rejiminin, arkasında katliamlarla, yıkımlarla, barbarlıkla dolu büyük bir enkaz bırakarak Suriye'den firar ettiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: 'Zalimler kaybetmiş, zelil olmuş, mazlumlar bir kez daha kazanmıştır. Suriye'de 61 yıldır kan ve gözyaşıyla süren kötülük artık son bulmuştur. İnşallah bu ülkede en zor dönem, pazar günü itibarıyla geride kalmıştır. Türkiye, Suriye ihtilafının ilk gününden beri daima hakkı, adaleti, kuşatıcı ve kapsayıcı bir sistemin inşasını savunmuş, katliamlar başladığında da Suriyeli kardeşlerine hem kapısını hem de gönlünü sonuna kadar açmıştır. Hükûmetimizin tüm engellemelere, haksız eleştirilere ve itibar suikastlerine rağmen 13 yıldır kararlılıkla sürdürdüğü insani politikasının haklılığı çok net biçimde tescillenmiştir. Atalarımızın dediği gibi doğru duvar yıkılmamış. Türkiye ne kendi vatandaşlarına ne de Suriyeli kardeşlerine mahcup olmamıştır.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Muhalefetin ve içimizdeki ırkçı çevrelerin, ülkemize yeni bir Boraltan Köprüsü faciası, utancı yaşatma girişimlerini boşa çıkardık. Suriye hapishanelerinden yansıyan vahşet görüntüleri ve trajik insan hikâyeleri Suriye halkının neden evlerini terk etmek zorunda kaldığını, Esed'in sözde af ilanlarına neden itibar etmediklerini, ülkelerine dönmekte neden istekli olmadıklarını ortaya koyuyor. Hapishane denilen yerlerin affınıza sığınarak söylüyorum, esasen birer 'insan mezbahanesi' olduğunu gördük.' diye konuştu.

Suriye'de her şeyin bitmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyelilerin bundan sonra ülkenin yeniden imarı ve ihyası başta olmak üzere pek çok meydan okumayla karşı karşıya olduğunu belirtti.

“İhtiyaç duydukları her konuda Suriyeli kardeşlerimize gereken her türlü desteği vereceğiz”

Gözlük hayatımıza nasıl girdi? Gözlük hayatımıza nasıl girdi?

Sürecin bugüne kadar başarıyla yönetildiğine şahit olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: 'Eli kanlı zalim bir rejime karşı savaşı kazanan Suriyeli kardeşlerimizin, zaferi de kazanacağına yürekten inanıyoruz. Temennimiz, yeni yönetimin Suriye halkının tüm kesimlerini kuşatan ve kucaklayan bir anlayışla yoluna devam etmesidir. Türkiye olarak inşallah, yeni dönemde de Suriye halkının yanında olmayı sürdüreceğiz. İhtiyaç duydukları her konuda Suriyeli kardeşlerimize gereken her türlü desteği vereceğiz. Aynı şekilde Irak'ta yaşanan her gelişmenin de ülkemize ve bölgemize yansımaları olmaktadır. Tıpkı Suriye gibi Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin muhafazası bizim için çok ama çok önemlidir. Kalkınma Yolu Projemizle bu ülkeyi ulaşım yollarının yeni güzergâhı yapmak için paydaşlarımızla yakın çalışıyoruz. Her iki ülkenin güvenlik ve bekasına kasteden PKK terör örgütüyle ortak mücadelemiz tavizsiz bir şekilde sürecektir.'

Kaynak: (İLKHA)