Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda, partisinin önceki dönem milletvekilleriyle iftarda bir araya geldi.

İslam dünyası olarak ramazanın manevi ikliminin teneffüs edildiği mübarek günlerde siyonist yönetimin ateşkesi bozarak Gazze'deki katliam ve soykırım politikasına tüm hoyratlığıyla devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gözünü kan ve nefret bürümüş bu barbar sürüsünün başlattığı yeni saldırılarda çoğu çocuk ve kadın 500'den fazla Filistinlinin daha şehit olduğunu söyledi.

Ramazan ayında ve sahur vaktinde Gazze'de sivillerin üzerine yağdırılan bombaların nice anne babayı evlatsız, nice yavruyu yetim ve öksüz bıraktığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mukaddes günlerin yeryüzünün dört bir yanında zulme ve zalime cesaretle, sabırla, metanetle direnen hayat, izzet ve haysiyet mücadelesi veren tüm mazlumların kurtuluşuna vesile olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Pervasızca yürütülen katliamlara sessiz kalanlar, israilin işlediği savaş, soykırım ve insanlık suçlarına engel olmayanlar, hem tarih önünde hem de insanlık vicdanında er ya da geç hesap vereceklerdir. Sırtını dayadıkları güçlerden cesaret alarak çocukları katledenler, Allah'ın izniyle döktükleri masum kanlarında boğulacaklardır. Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya, tarihin doğru tarafında yer almaya, tüm imkânlarımızla, tüm gücümüzle Gazzeli mazlumları desteklemeye inşallah devam edeceğiz." diye konuştu.

Türkiye'nin her gün yeni ve bir diğerini geride bırakan gündemlere uyanan, belki de dünyanın en hareketli ülkesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gündemlerin bir kısmının ülkenin gerçekten ihtiyacı olan hususları ihtiva ederken, bir kısmının da suni olarak köpürtülmüş konulardan oluştuğunu belirtti.

Yapıcıoğlu: Ümmet içerisinde kardeşliğin tesisi ancak İslam ile mümkündür Yapıcıoğlu: Ümmet içerisinde kardeşliğin tesisi ancak İslam ile mümkündür

Muhalefetin hırs ve ihtirasının adeta akıllarını esir aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dikkat ederseniz CHP'siyle, medyasıyla ve diğer yapılarıyla muhalefet tarafı gerek diploma meselesinde gerekse yolsuzluk, hırsızlık meselesinde yargının ortaya koyduğu iddialara asla cevap vermiyorlar, veremiyorlar. Bunun yerine konuyu siyasi sloganlara hapsederek, kendi tabanlarını tahrik etme, milleti aldatma kolaycılığına kaçıyorlar. Deseler ki 'Kardeşim, bu diploma alın teriyle, usulüne uygun şekilde alınmış bir belgedir.' Bunu, ilgili arkadaşlarımız vasıtasıyla ve hukuki argümanlarla konuşup tartışmak mümkündür.

Aynı şekilde, deseler ki 'Kardeşim, belediyede hiçbir hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük, haksızlık, karanlık ve karmaşık ilişki yok.' Bunu da yine işin erbabı vasıtasıyla ve hukuki deliller ışığında konuşup tartışmak mümkün ama bunları yapmıyorlar, yapamıyorlar. Çünkü hepsinin ve çok daha fazlasının doğru olduğunu, gerçek olduğunu en iyi kendileri biliyor. Hatta bu bilgi ve belgelerin çoğunun bizzat kendi partilileri tarafından yargıya aktarıldığının da farkındalar. Kamuoyu önünde timsah gözyaşları döken CHP yöneticilerinin çoğunun parti içi çekişmede rakip eledikleri için kapalı kapılar ardında sevinçten yerlerinde duramadıkları da ortadadır."

"CHP'nin meseleleri, ülkenin ve milletin değil, kendi genel merkezlerindeki bir avuç muhterisin konusudur." değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim ne şahsen ne parti ne de İttifak olarak muhalefetin müsamerelerine ayıracak vaktimiz yok. Bizim havanda su döverek boşa harcayacak zamanımız, pervasızca etrafa saçacak kirli ve karanlık para kulelerimiz de yok. Her kafadan ayrı bir sesin çıktığı, yalanın, dolanın, hilenin, yüze gülüp sırtından hançerlemenin hiç eksik olmadığı muhalefet zaten bunları ziyadesiyle yapıyor." dedi. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA