Osmanlı’nın yıkılışını hızlandıran ve halen yaşadığımız bütün sorunların temelinde imzası bulunan İttihad Terakki Fırkası’nın devamı olan CHP zihniyeti, toplumda İslam’a dair ne varsa ortadan kaldırmaya ve halkın faydasına olan her şeye karşı çıkma konusunda İttihadçıları aratmıyorlar.
Seçim zamanlarında “takiyye” yaparak halkı elde etmek için zaman zaman değiştiklerini iddia etseler de “İslam düşmanı” ve “Halk düşmanı” damar ve zihniyetleri hiçbir zaman değişmedi, değişmeyecektir. CHP de yıllar geçse de değiştim dese de amacı ve ajandası aynıdır. İslam ve halk düşmanlığı değişmez.
Halkın faydasına ve aziz dinimiz İslam’a dönük çalışma yapan ve gündeme getirenlere karşı hemen harekete geçerek, “irtica, laiklik” vs. maskelerini takarak o kişi veya kurumları hedef alırlar. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i hedef aldılar ve almaya devam ediyorlar. Mayıs 2023 seçimleri sürecinden beri HÜDA PAR’a her türlü yalan ve algı oyunlarıyla saldırıyorlar. En son Diyarbakır’da yapılan “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı” bahanesi ile saldırdılar. Tabi burada asıl sorun Kürt Meselesi değil, sorunu HÜDA PAR’ın gündeme getirmesi ve sonuç bildirgesinde “İslam” vurgusunun olmasıdır. Her fırsatı kullanarak HÜDA PAR’a, HÜDA PAR üzerinden de İslam’a ve İslam’ın değerlerine saldırıyorlar.
Bu saldırılarla amaçları İslam’ın toplumun gündeminden uzaklaşmasını sağlamak ve kendi defolarını gözden kaçırmaktır.
Öyle ya ne zaman CHP’ye yönelik rüşvet, sahtecilik, yolsuzluk vb. operasyon gündeme gelse HÜDA PAR’a saldırarak gündemi değiştirmeye çalışıyorlar. Milleti kör, alemi sersem sanıyorlar. Milletin CHP ve yandaşlarının oyunlarını görmediğini ve oyunun farkında olmadıklarını düşünüyorlar.
CHP belediyelerinde yapılan rüşvet ve yolsuzluk operasyonları ile ortaya saçılan kirli kokular sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’deki duruma değinerek, “…turpun büyüğü heybede…” diyerek yaptığı uyarı sonucu CHP’de büyük panik başladı.
Kimse CHP’nin “para kuleleri” olayını unutmadı. O paraların kaynağı nedir? Ve nerede kullanıldı? Bu sorulara cevap aranırken, Özgür Özel’in seçildiği CHP Kurultayında rüşvet ve para ile delegelerin satın alındığı iddiaları gündeme geldi ve bu konuda soruşturma başladı.
Daha CHP bu şokları üzerinden atamadan yıllardır gündeme getirilen fakat ne hikmetse örtbas edilen İBB Başkanı İmamoğlu’nun İÜ’den aldığı diploma konusu gündeme gelince CHP’de panik tavan yaptı. Daha önce yıllarca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomasını gündeme getirenler şimdi kendi silahlarıyla vuruldu.
Kendi suçlarını örtmek için yaygara koparıp gündem değiştirme konusunda uzman olan CHP, şimdi de ortada amiyane tabirle ‘fol yok yumurta yokken’ erken seçim için aday belirlemek adına ön seçim yapma kararı aldı. Bu acele niye?
CHP yönetimi, Özgür Özel ve İmamoğlu, yaklaşan bir cisim olduğunu ve çemberin daraldığını fark ettiler ve bunun önüne geçmek için bir oyun kurguladılar. Yargı içindeki adamları marifetiyle “diploma skandalı” hakkında soruşturma açıldığını öğrenince erken seçim gündemde değilken birdenbire, “erken seçimin adayı erken olur” denilerek cumhurbaşkanlığı adayı için ön seçim kararı alındı. Bununla halka bakın, “İmamoğlu’ndan korkuyorlar ve cumhurbaşkanı adayı olamasın diye soruşturma başlattılar, önünü kesiyorlar” propagandası ile algı oluşturmak için adaylık oyununu kurguladılar. Oysa bu konu yeni değil, 2016 yılından beri gündemde olan bir konudur.