Adalet Bakanlığı’ndan Dev Adım: İnfaz Reformu Yasalaşıyor
Adalet Bakanlığı, uzun süredir beklenen ceza infaz indirimi ve af düzenlemesini nihayet tamamladı. Hazırlanan yasa tasarısı, 55 bin hükümlünün tahliyesine imkan tanıyacak. Bu kapsamlı reform, cezaevlerindeki aşırı yoğunluğu azaltmayı ve adalet sistemindeki rehabilitasyon süreçlerini güçlendirmeyi hedefliyor.

Kapsamlı İnfaz İndirimi Taslağı Hazırlandı

Hazırlanan yasa taslağında, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işleyen ve halihazırda cezaevinde bulunan hükümlüler için 3 yıl erken denetimli serbestlik hakkı getiriliyor. Bu düzenleme, adaletin gecikmeden işlemesini ve cezaevlerindeki yoğunluğun azaltılmasını hedefliyor.

55 Bin Hükümlü Tahliye Edilecek 3

3 Yıl Erken Serbestlik ve Mükerrer Suçlara Çözüm

Taslakta öne çıkan düzenlemeler şöyle:

·         31 Temmuz 2023 öncesi suç işleyen hükümlüler3 yıl erken denetimli serbestlik hakkından yararlanacak.

·         Mükerrer (tekrarlayan) suçlardan hüküm giyenler için de cezalarının dörtte dördünü dolduranlara tahliye imkanı tanınacak. Bu madde, "af yalnızca ilk suçlulara mı?" tartışmasına son verecek nitelikte.

Cumhurbaşkanı Onayı ve Meclis Süreci

Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı tasarı, bu Çarşamba (19 Nisan) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulacak. Onayın ardından TBMM gündemine taşınacak olan düzenlemenin, Meclis yaz tatiline girmeden yasalaşması planlanıyor.

Hasta Tutuklular İçin Özel Düzenleme

Tasarıda en çok dikkat çeken konulardan biri de hasta tutuklulara yönelik kolaylaştırıcı hükümler. Cuma günü  yapılacak görüşmede, hasta tutuklular konusu da ele alınacak.

55 Bin Hükümlü Tahliye Edilecek 2

Cezaevleri Kapasitenin Üzerinde: 403 Bin Kişi

Türkiye’deki cezaevlerinin resmi kapasitesi 300 bin olmasına rağmen, şu anda 403 bin tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Bu da 103 bin kişilik bir fazlalık anlamına geliyor. Yeni düzenleme ile hem fiziki koşulların iyileştirilmesi hem de sosyal ve ekonomik yükün hafifletilmesi amaçlanıyor.

"Af Değil, Topluma Kazandırma Projesi"

Adalet Bakanlığı yetkilileri, bu düzenlemenin "genel af" olmadığını, "denetimli serbestlik ve rehabilitasyon odaklı bir toplumsal entegrasyon projesi" olduğunu vurguluyor. Tahliye edilecek hükümlülerin sosyal uyum programlarına dahil edilmesi planlanıyor.

STK’lar ve Kamuoyu Ne Diyor?

·         İnsan hakları örgütleri, hasta ve yaşlı hükümlülere yönelik düzenlemeleri olumlu karşılarken, "daha kapsamlı bir af beklentisi vardı" eleştirisini getiriyor.

·         Hükümlü aileleri, tahliye sonrası istihdam ve psikolojik destek mekanizmalarının güçlendirilmesini talep ediyor.

·         Ekonomistler, cezaevlerindeki nüfusun azalmasının devlet bütçesine olumlu yansıyacağını belirtiyor.

Cezaevlerinde Kapasite Aşıldı

Enerjisa’dan Karabük İçin Elektrik Kesintisi Duyurusu
Enerjisa’dan Karabük İçin Elektrik Kesintisi Duyurusu
İçeriği Görüntüle

Türkiye genelindeki cezaevlerinin toplam kapasitesi 300 bin kişi olarak belirlenmişken, şu anda yaklaşık 403 bin tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Bu da sistemin 103 bin kişiyle kapasitesini aştığını gösteriyor. Yeni düzenlemenin, fiziki ve insani koşulları rahatlatacağı değerlendiriliyor.

Topluma Kazandırma Vurgusu

Adalet Bakanlığı yetkilileri, bu düzenlemenin bir “af” değil, “topluma yeniden kazandırma” hamlesi olduğunu vurguluyor. Denetimli serbestlik uygulamalarıyla, hükümlülerin topluma uyumlu bireyler olarak dönmeleri amaçlanıyor.

Ekonomik ve Sosyal Yük Hafifleyecek

Cezaevlerinin aşırı kalabalık yapısı yalnızca fiziksel koşulları değil, aynı zamanda devlet bütçesi ve sosyal hizmetler üzerindeki yükü de artırıyor. Bu düzenlemeyle, hem maliyetlerin azaltılması hem de ceza infaz kurumlarının rehabilitasyon merkezlerine dönüşmesi amaçlanıyor.

Toplumun Beklentileri Yüksek

Kamuoyunun önemli bir kesimi, bu düzenlemenin şeffaf, adil ve kapsayıcı bir şekilde yürürlüğe girmesini talep ediyor. Mahkum aileleri, cezaevlerinden çıkacak bireylerin topluma yeniden kazandırılması sürecinde devletin gerekli desteği sağlamasını bekliyor.

Adalet ve İnsan Hakları Adına Önemli Bir Adım

Bu düzenleme, cezaevlerindeki insani koşulların iyileştirilmesisosyal adaletin sağlanması ve infaz sisteminin modernleştirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Şimdi gözler, Cumhurbaşkanı’nın onayı ve TBMM’deki oylamaya çevrildi.

Kaynak: MUSTAFA KAYNAK