3600 Ek Göstergede Eşitlik Değil Adalet Esas Alınmalı
3600 Ek Göstergede Eşitlik Değil Adalet Esas Alınmalı
İçeriği Görüntüle


Deprem bölgesindeki çalışmaları, görüşme ve ziyaretleri sonucunda alınan sorun ve tespitleri sıralayan Ramanlı, “Ortak kullanım alanları olan lavabo, tuvalet ve banyolar sayı olarak yetersiz olup tuvalet ve lavaboların çadır kentin dışında kurulması yüzünden, kadınlar, yaşlılar ve çocukların kullanımına uygun değildir. Lavaboların temiz kullanılması açısından da sorunlar mevcuttur. Bu alanda temizlik görevlileri istihdam edilmelidir.” dedi.


Ramanlı şu ifadeleri kullandı: “Çadır kentlerde şebeke suyu, sıcak su ve içme suyu konusunda sorunlar devam etmektedir. Lavabo, tuvalet ve banyoların önünde kuyruklar oluşmakta bu durum mahremiyet açısından oldukça sıkıntı oluşturmaktadır. Çadır kentlere elektrik verilmemektedir. Çadır kent sakinleri telefonlarını bile şarj etmekte zorlanmaktadır. Çadırlarda ısınma ve hijyen sorunu devam etmektedir. Çadırkent sakinlerinin yaşadıkları sıkıntılarla ilgili olarak seslerini yeterince duyuramaması, yaşadıkları sıkıntıların bir kısım yetkililerce görmezden gelinmesi, sorunlara kalıcı çözümler üretilememesi ve gittikçe çaresizliklerin artması, depremzedelerin yaşadıkları çadır kentleri ‘esir kampına’ benzetmelerine yol açmıştır. Bu söyleme sıkça rastlanmaktadır. Büyük küçük her ne sorun varsa çözülmesi için azami gayret sarf edilmelidir.”

Başta Çadır kentler olmak üzere barınma alanlarında özellikle kadınların ihtiyaçlarının giderilmesi noktasında kadın görevlilerin bulundurulmasının önem kazandığını belirten Ramanlı, “Barzani Yardım Vakfı tarafından 17 Şubat’ta Adıyaman’da Kayalık Mahallesi 3. Çevre Yolu Caddesi'ndeki boş arazide kurulan 500 çadırlık çadırkent halen boştur. Eğer yerleştirilecek insan yoksa bu çadırların ihtiyaç olan yerlere gönderilmesi faydalı olacaktır. Çiftçinin, tarım üreticisinin ve hayvan besicisinin yerini ve yurdunu terk etmemesi için gerekli önlemler alınmalı ve çiftçinin köyünde kalması sağlanmalıdır. Yem, ilaç, mazot, gübre vb. girdilerde ciddi indirimler yapılmalıdır. Özellikle mevsim itibariyle ilaç ve gübre zamanı geldiğinden bu konuda hızlı bir şekilde adım atılmalıdır. Köylü besicilerin barınak ve yem konusunda talepleri vardır. Köylü ürettiği süt, peynir, tereyağı, yumurta gibi hayvansal ürünleri pazarlayamadığını, ürünlerini satabilecek bir alan oluşturulması için talepte bulunmaktadır.” Dedi.

Su ihtiyacından da bahseden Ramanlı, “İl ve ilçe merkezlerinde belediyelerin şebeke suyu hizmet vermeye başlamışsa da içmek için uygun değildir. Evleri hasarlı olmayan halkın da su sorunu yaşamasına sebep olmaktadır. Belediyelerin su sorunu bir an önce aşmaları gerekiyor. Afet Bölgesinde görevli olan yetkililerin yeterince duyarlı olmamasından ve görev ihmalinden dolayı Adıyaman ve Malatya’da sorunlar yaşanmaktadır. Yetkililer maalesef halkın arasına yeterince karışmamakta, gerekli koordinasyonu tam olarak yerine getirememektedir. Yerel yöneticiler ile dışarından destek amaçlı görevlendirilen yöneticiler arasında da yer yer uyum sorunu yaşanmaktadır. Bu da halkın hizmet almasını zorlaştırmaktadır. Hükümet Yetkililerinin Deprem Bölgesinde Sorun Kalmadığına Dair Beyanatları halk tarafından tepki ile karşılanmaktadır. Bu tür beyanların afet bölgesine gelebilecek yardımların kesilmesine veya azalmasına sebep olmasından endişe etmektedirler. Basına ve kamuoyuna beyanat verirken bu hassasiyetlerin göz önünde bulundurulması gerekir. Afet Bölgesinde özellikle Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da Koordinatör Bakanlar ve Valiler sahada sorunları birebir takip eden kuruluşlarla sürekli iletişim halinde olmalı, halkın sorunlarının iletilmesi ve sorunların takibi sağlanabilmelidir.” dedi. HABER MERKEZİ

Muhabir: Editör