Valilik ve belediyelerin gözetiminde çeşitli vesilelerle toplumun inanç
ve kültürüne aykırı düzenlenen bir takım festival, konser, şenlik türü
“kültürel” etkinliklere tepki gösterilen açıklamada, "Kültür, bir toplumun
değerler bütünü, geçmiş ile gelecek arasında kurulacak en güçlü bağdır.
Günümüzde küresel emperyalizmin toplumları sömürmeye başladığı ilk alan
kültürdür. Kültürel değerlerini kaybeden toplumlar tarih sahnesinde kendilerine
yer bulamazlar. Batılılaşma sürecinin etkili olduğu alan da kültür ve
eğitimdir." denildi.
Açıklamada, "Rol model olmaktan uzak karakter ve yaşantıya sahip
kişilerce çıplaklık, içki ve fuhşiyatın sanat olarak yutturulmaya çalışıldığı
bu etkinlikler, toplumu ifsat çalışmalarının odağı haline gelmiştir. Bu
festivallerin finansörlerinin kültür ve değerlerimize savaş açan yerli ve
yabancı kişi ve kuruluşlar olması da göz ardı edilmemelidir. Din, aile,
maneviyat ve diğer mahremiyetlerimiz bu tarz etkinliklerle zayıflatılıp yok
edilmektedir. Kadim kültürümüze, geleneğimize ve değerlerimize zarar veren
etkinlikler sanat olamaz. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve toplum,
bu konularda gerekli duyarlılığı göstermeli, geleceğimizi karartan bu tür
etkinliklere asla izin verilmemelidir." çağrısında bulunuldu.
SUÇ VE SUÇLU İLE MÜCADELEDE HUKUK
Son dönmelerde artan işkence iddialarıyla ilgili de açıklama yapan HÜDA
PAR, “Hukuk, şartlar her ne olursa olsun insan onuru ve haysiyetiyle
bağdaşmayan davranışları reddetmektedir. İşkence de hukukun reddettiği bu
davranışların başında gelmektedir. Bu vahim iddialar derinlemesine bir
araştırma yapılmasını gerektirmektedir. Yetkilerini ve gücünü hukuktan alan
kolluk güçleri, hukuk dışına çıkmaktan ve her türlü kötü muameleden
sakındırılmalıdır. Bunun gerçekleşmesi için de sorumlu makamlar, denetim
mekanizmalarını daima etkin bir halde bulundurmalıdır." denildi.
Hukukun arkasını dolaşma geleneğinin sonlandırılması çağrısında bulunulan
değerlendirmede "Siyasi makamların hukuk dışılığa göz yumması, memleketin
adım adım huzursuzluğa sürüklenmesine sebebiyet verir. Hangi suç işlenmiş
olurlarsa olsun, suç ve suçlu ile ancak hukuk içerisinde kalınarak mücadele
edilmelidir. İşkence, büyük bir cürümdür. Bu yüzden iddialar üzerinde büyük bir
ciddiyetle durulmalı, suçlularla mücadele edildiği gibi ağır bir cürüm olan
işkence ve kötü muamele ile de mücadele edilmelidir." ifadelerine yer verildi.
VEYSİ GÜLTEKİN




