Ramazan ayı, rahmet ve bereket ayıdır. Bu aydaki çaba ve gayretlerin en üst seviyede olması çok önemlidir. Bu mübarek günlerde bizim gündemimizi magazinsel olaylar işgal etmemelidir.
Özellikle sosyal hayatta yaşanan sıkıntıların telafisi için örnek çözümler üretilebilmelidir. Şayet bu mübarek ayda bile intiharlar, korkunç cinayetler, ekonomik buhranlar yaşanıyorsa, toplum olarak tam bir sosyal yardımlaşmadan ve dayanışmadan uzağız demektir.
Halkın üzerindeki olumsuz havayı bertaraf etmek için güçlü bir seferberlik başlatmak gerekir. Ramazan’dan sonra da devam edecek bu çaba, toplumda kalıcı iyilik hareketlerinin oluşmasına vesile olabilir. Selamı yayarak, halkın dertleriyle dertlenerek, komşunun hal hatırını sormak tam bir sosyal kenetlenmenin kapısını yeniden aralayacaktır.
Komşuya ikram edilecek bir tas çorbanın gönüllerde oluşturacağı heyecanı azımsamamak gerekir. Asıl fetih, gönüllerde gerçekleşen fetihtir. Aradaki kin ve nefreti izale etmenin, kıskançlığı ve üstenci yaklaşımı bertaraf etmenin yolu, ufak da olsa yapılacak ikramlarla mümkündür.
Davetçi her Müslümanın görev bildiği tebliğ vazifesi, bu ayda çok daha etkili olabilir. Adeta dünyanın şeytanlara dar edildiği bu mübarek zaman diliminde, daha çok gayretin daha çok sonuç getirici olacağı muhakkaktır.
Uzun süredir sorulmayanların, ziyaret edilmeyenlerin, konuşulmayanların; bir güzel söz, bir tebessüm, bir ikram, bir iftar için bizi beklediğini düşünmek gerekir.
Gönülleri birleştirerek büyümek, zorluklar karşısında güçlü olmak demektir. Sorunların üstesinden gelmenin yegâne yolu, bir ve beraber olmaktan geçer. Her ne yaparsak yapalım, bu birlikteliği sağlayacak sebeplere tevessül ederek ilerlemeliyiz.
Cehennemden azat olmak ve başkalarını azat etmek için, Allah için koşanların biraz daha hızlı koşmaları gerekiyor! Unutmayalım, iki günü bir olanın zarar ve ziyandan kurtulma imkânı yoktur!
Bu işi başaracak olanlar, hayırda yarışanlardır. Allah bizleri onlardan eylesin! Amin!