Okul çağlarında çocuklarımıza anlatılan meşhur bir hikâye
var; Bir çiftçi yaşlanıp ölüm döşeğine düşünce çocuklarını yanına çağırmış. Her
birinin eline birer çubuk vererek kırmalarını istemiş. Çocuklar rahat bir
şekilde çubukları kırmışlar. Ölüm döşeğindeki yaşlı baba çubukları
birleştirerek bir deste yapmış. Sonra her bir çocuğuna tek tek bu desteyi
vererek kırmalarını istemiş. Çocuklar kıramamışlar tabi ki… Yaşlı adam bu
denemeden sonra çocuklarına şunları söylemiş:
“Evlatlarım eğer birlik olmaz, beraber hareket etmezseniz
ince çubuklar gibi rahatça kırılırsınız, düşmanlarınız karşısında güçsüz ve
zayıf kalırsınız. Ama birleşirseniz bu deste gibi hiç kimse sizi yenemez.
Birlikten güç doğar.”
Bugün ümmetin varlığı büyük şeytan Amerika ve dostlarının
tehdidi altındadır. Büyük şeytanın hedefinde sadece İran ve Irak yoktur.
İran’ın ve Irak’ın Müslüman halklarını İslam’ın en azılı düşmanı karşısında, bu
Haçlı artıkları karşısında yalnız bırakırsak yarın sıra bize gelince biz de
yalnız kalacağız. İnce birer çubuk gibi rahatça kırılacağız. Ama birleşirsek,
güç birliği yaparsak Allah’ın izniyle bütün düşmanlarımıza, İslam’ın ve
Müslümanların düşmanlarına acı bir yenilgi tattırmamız, onları zillet çukurunda
boğmamız hiç de zor olmayacaktır.
Allah inanlarla beraberdir! Allah Müminlerle beraberdir! Bu
Allah’ın vaadidir. Biz O’na güvenirsek, sırtımızı O’na dayarsak, ölüm
korkusunu, zillet elbisesini üzerimizden atıp cihat ve şehadet ziynetiyle
süslenirsek inşallah zafer bizimdir. Galip gelecek olanlar Allah’ın,
Resulullah’ın, İslam’ın, Kur’an’ın taraftarlarıdır.
Peygamberlerin tarihi, İslam’ın tarihi, insanlık tarihi
Allah dostlarının sayıca, güççe kendilerinden yüzlerce kat üstün olan Şeytanın
dostları karşısında zafer kazandığını, onları zillete mahkûm ettiğini anlatan
olaylarla doludur. Hazreti Ömer zamanında İslam’ın şanlı ordularının
kendilerinden belki de yüzlerce kat kalabalık ve donanımlı şer güçleri yerle
bir ettiğini hepimiz biliyoruz. Kibir abidesi imparatorlukların burunlarını az
bir güçle yerlerde sürttüklerine şahidiz.
Zamanımızın büyük şeytanına, Büyük Şeytan Amerika’ya,
Firavunun ve Nemrud’un, Ebu Cehil ve Yezidi’n varislerine zilleti
tattırabiliriz. Bu hiç de zor değil. Çünkü varlık âleminin yüce yaratıcısı, güç
ve kudreti sonsuz olan Allah bizimle olacak. O’nu kim yenebilir? O’nun
dostlarını kim yenebilir?
Yeter ki birleşelim, vahdet ikliminde bir araya gelelim,
aramızdaki düşmanlığı dostluğa çevirelim, birbirimizle uğraşmaktan vazgeçelim,
kardeşliği şiar edinelim. Allah’ın boyasıyla boyanalım ve O’nun rızası
etrafında kenetlenelim. Tek derdimiz Allah olsun, O’nun rızası olsun, O’nun
dinini ihya olsun…
Yeter ki İslam ümmetinin tüm aziz evlatlarını, mezheplerine,
milliyetlerine bakmadan bağrımıza basalım, İslam medeniyetinin tekrar insanlığa
kurtuluş ve adalet getireceği günleri hızlandırmak için çabalayalım…