Ortadoğu'da son yıllarda yaşanan siyasal sarsıntılar, Arap Baharı’nın etkileri ve özellikle Gazze merkezli çatışmalar, bölgedeki halkları derinden etkiledi. Bu süreç, birinci Dünya Savaşı sonrasında çizilen siyasi haritanın yol açtığı sorunları bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Bölgedeki en büyük mağdurlardan biri olan Kürtler için de yeni bir barış ve özgürlük sürecinin kapıları aralandı.

Bu kapsamda, İstanbul Üsküdar'da basın toplantısı düzenleyen "Bir grup Müslüman aydın", bölgedeki tüm halkların barış ve kardeşlik içinde yaşamasını sağlamak amacıyla önemli bir çağrıda bulundu. Grup sözcüsü Ümit Aktaş, Kürt halkının yıllardır maruz kaldığı ayrımcılık, baskı ve yok sayma politikalarının son bulması gerektiğini belirterek bu sürecin sadece Kürtler için değil, tüm Ortadoğu halkları için bir dönüm noktası olabileceğini kaydetti.

HÜDA PAR Van'da ‘Kürtçe Anadil Yürüyüşü’ düzenledi HÜDA PAR Van'da ‘Kürtçe Anadil Yürüyüşü’ düzenledi

Barış için önemli bir faktör

Bildiride, Kürt halkının sürdürdüğü mücadele ve gösterdiği direnç sayesinde, baskıcı yönetimlerin çöküş sürecine girdiğine dikkat çekildi. Özellikle Suriye’de Baas rejiminin çözülmesinin, sadece Kürtler için değil, tüm bölge halkları için demokratik ve insani değerlere dayalı bir yönetim anlayışının inşa edilmesine olanak sağlayabileceği ifade edildi.

Aydınlar, barışın sağlanabilmesi için yalnızca siyasi değil, aynı zamanda kültürel ve hukuki hakların da güvence altına alınması gerektiğini belirtti. Barışın kalıcı olabilmesi için şu adımların atılması gerektiği vurgulandı:

•Kürt halkının siyasal haklarının anayasal güvenceye alınması

•Özerklik, federasyon ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi

•Kürtçenin eğitim ve resmi alanda özgürce kullanılması

•Yerleşim yerlerinin orijinal isimlerine kavuşturulması

•Cezaevi şartlarının iyileştirilmesi, haksız tutuklamaların sona erdirilmesi

•El konulan mülklerin sahiplerine iadesi ve kapsamlı bir affın çıkarılması

"Öfkeye değil, umuda odaklanalım"

Müslüman aydınların yaptığı açıklamada, geçmişte yaşanan acıların unutulamayacağı ancak barış umutlarının öfkeye kurban edilmemesi gerektiği belirtildi. "Şimdiye kadar yaşananların acıları elbette ki önemli ama daha da önemli olan barışa dair umudumuzdur. Şimdi dikkat etmemiz gereken şey, bu umudu öfkelerimize kurban kılmamaktır" ifadelerine yer verildi.

Aktaş, tüm tarafların barış sürecine destek vermesi gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'deki siyasi partileri ve sivil toplum kuruluşlarını bu süreçte sorumluluk almaya çağırdı. Açıklamada, barışın sadece Türkiye için değil, tüm bölge için bir kazanım olacağı ve halklar arasında düşmanlığı körükleyen politikaların sona erdirilmesi gerektiği dile getirildi.

"Barışın şartları oluşturulmalı"

Dünyada benzeri süreçlerin anayasal güvence ile sağlandığı hatırlatılarak, Kürtlerin ve diğer bölge halklarının haklarının da anayasal bir güvenceye kavuşturulması gerektiği belirtildi. Yapılması gerekenin, bir an önce barış sürecinin başlatılması ve siyasi çekişmelerin bu süreci baltalamasına izin verilmemesi olduğu ifade edildi.

"Ülkemiz, bölgemiz ve insanlık açısından çok önemli olan bu sürecin hayata geçirilmesi için tüm siyasi partileri ve sivil toplumu, ülkemizi maddi ve manevi açılardan yoksullaştıran ve bölge halklarını birbirine düşmanlaştıran bu sorunu aşmak için el ele vermeye çağırıyoruz" denildi.

Bölgesel barış için ortak çağrı

Bu önemli çağrı, "Bir Grup Müslüman Aydın" imzasıyla yayımlandı ve aralarında akademisyenler, gazeteciler, yazarlar ve kanaat önderlerinin bulunduğu çok sayıda ismin desteğiyle kamuoyuna duyuruldu.

Bölgesel barış sürecinin en büyük kazanımlarından biri olduğu vurgulanan çağrıda, halkların ortak bir gelecekte barış içinde yaşayabileceği umuduna vurgu yapıldı. (İLKHA)

Kaynak: ilkha