Sezona fırtına gibi başlayan Kırmızı-Beyazlı ekipte, son dönemde yaşanan düşüş sadece "şanssızlık" ile açıklanamayacak boyuta ulaştı. Kamuoyunda konuşulan ve 7 futbolcunun ceza almasına neden olan "bahis skandalı", takımdaki dağılmanın görünen yüzü olsa da, aslında krizin ayak sesleri çok daha önceden duyulmaya başlanmıştı. Takım savunmasındaki çatırdamalar ve oyun kurgusundaki kopukluklar, cezalardan önce de "geliyorum" diyordu.
Kırılma Anı: Feyyaz Belen’in Sakatlığı
Kötü gidişatın fitilini ateşleyen ilk olay, defansın bel kemiği Feyyaz Belen’in sakatlanması oldu. Savunma kurgusunun bozulmasıyla birlikte deplasmanda golsüz biten Beyoğlu Yeni Çarşı maçı, puan kayıplarının habercisiydi. Ancak asıl şok, Batman’da alınan 2-0’lık Karaman Futbol Kulübü mağlubiyetiyle yaşandı. Bu maç, takımın iç sahadaki yenilmezlik büyüsünü bozmakla kalmadı, özgüven kaybını da beraberinde getirdi.
Cezalardan Sonra Yalancı Bahar ve Gerçeklerle Yüzleşme
7 futbolcunun kadro dışı kalması ve cezalandırılmasının ardından takımın gösterdiği reaksiyon, camiada kısa süreli bir "yalancı bahar" havası estirdi. Deplasmandaki 2-0’lık Şanlıurfaspor galibiyeti ve iç sahadaki kritik 2-1’lik Kastamonuspor zaferi, "Kötü günler geride kaldı" dedirtse de, Muğlaspor deplasmanındaki mağlubiyet ve son olarak evimizde 4-4 biten Sincan maçı, sorunların halı altına süpürülemeyecek kadar büyük olduğunu yüzümüze vurdu.
Orta Saha "Yol Geçen Hanı"na Döndü
Takımın en büyük zaafı, orta saha kurgusundaki yetersizlik olarak göze çarpıyor. Defansın önünde görev yapan Emirhan Aydoğdu ve Emir Alagöz ikilisi, modern futbolun gerektirdiği "6 ve 8 numara" performansından çok uzak. Galatasaray’daki Torreira veya Lemina örneğinde olduğu gibi; rakibi ısıran, dönen topları toplayan ve takımı atağa kaldıran bir yapı kurulamadı. Rakip oyuncuların orta sahayı elini kolunu sallayarak geçmesi ve savunmayla burun buruna gelmesi, bu bölgenin adeta bir "yol geçen hanı"na döndüğünü gösteriyor.
Savunma Alarm Veriyor: Transfer Yanlışları Can Yakıyor
Defans hattındaki bireysel hatalar ise saç baş yolduracak cinsten. Özellikle Arda Temur’un performansı, "Bu oyuncunun transferinde kimin payı varsa bir daha transfere karışmasın" dedirtecek seviyede. Pozisyon alma bilgisi neredeyse sıfır olan ve kademe hatalarıyla rakibe davetiye çıkaran Arda, kesinlikle 2. Lig seviyesinin ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Savunmanın tecrübeli ismi Ahmet Kesim ise ilerleyen yaşı nedeniyle 90 dakikalık yüksek tempoyu tek başına kaldırmakta zorlanıyor ve partnerinin hatalarını örtmeye çalışırken kendi performansından düşüyor.
Hücum Hattı Yalnızları Oynuyor
Takımın gol umutları Mert Örnek ve Atabey Çiçek, ileride adeta "yalnızları" oynuyor. İlyas Kubilay Yavuz’un yokluğunda takımdaki "oyun aklı" tamamen kaybolmuş durumda. Forvetleri besleyecek, araya top atacak ve oyunu yönlendirecek bir "10 numara" eksikliği, gol yollarındaki kısırlığın ve üretkenlik sorununun ana kaynağı. Mert ve Atabey, top almak için orta sahaya kadar gelmek zorunda kalıyor, bu da ceza sahası etkinliğini bitiriyor.
Krizin Kazancı: Devran Bozardıç
Karanlık tablonun içindeki tek ışık ise genç yetenek Devran Bozardıç oldu. Bahis cezaları sonrası forma şansı bulan ve kariyerinde ilk kez profesyonel lig heyecanı yaşayan Devran, zaman zaman tecrübesizliğinden kaynaklı kademe hataları yapsa da, ortaya koyduğu mücadele ve oyunla "kabul edilebilir" bir seviyede olduğunu gösterdi. Ancak diğer gençler Furkan ve Duhan için aynı şeyi söylemek zor; henüz 90 dakikayı kaldıracak seviyede değiller ve maçların son 15 dakikasında süre alarak pişmeleri gerekiyor.
Çıkış Reçetesi: 4 Net Transfer Şart!
Bu tablodan çıkışın formülü ise çok net: Devre arası transfer dönemi hayati önem taşıyor. Yönetimin, "idare eder" mantığından uzaklaşıp, eksik bölgelere nokta atışı yapması gerekiyor. Özellikle stoper hattına, orta sahada oyunu iki yönlü oynayabilen dinamik bir isme ve forveti besleyecek usta bir 10 numaraya acil ihtiyaç var. Toplamda en az 4 net transfer yapılmadan şampiyonluk yarışına tutunmak hayal olabilir.
Fikstür Avantajı ve Şampiyonluk İddiası
Tüm bu olumsuzluklara rağmen enseyi karartmamak için güçlü bir nedenimiz var: Fikstür avantajı. Ligin ikinci yarısında Şanlıurfaspor, Muğlaspor ve Elazığspor gibi dişli rakipler Batman’a gelecek. Batman Petrolspor, iç saha atmosferini ve taraftar gücünü arkasına alarak bu maçları kayıpsız geçerse, şampiyonluğun en güçlü adayı olur. Yeter ki takım ruhu yeniden yakalansın, hatalardan ders çıkarılsın ve gerekli takviyeler zamanında yapılsın.
