Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 10. Yargı Paketi hakkında detaylı açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç ne kadar ceza alırsa alsın artık suçluların cezasının bir ksımını hapiste geçireceğini belirtti. Hapis yatmadan ceza tamamlama döneminin son bulduğunu açıkladı.
“1 Yıl Ceza Alan 18 Gün, 2 Yıl Ceza Alan 36 Gün Yatacak”
Bakan Tunç, 10. Yargı Paketi kapsamında getirilen yeni infaz sistemiyle, mahkumların artık aldıkları cezanın en az onda birini cezaevinde geçirmeleri gerektiğini söyledi. Yapılan düzenlemeye göre:
-
2 yıl hapis cezası alan kişi 36 gün,
-
1 yıl ceza alan 18 gün,
-
6 ay ceza alan ise 9 gün cezaevinde kalacak.
Bu sürelerin ardından denetimli serbestlik uygulanabilecek.
Denetimli Serbestlik Sistemi Güçleniyor
Tunç, denetimli serbestlik sisteminin sadece Türkiye’ye özgü olmadığını, birçok ülkede uygulandığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Denetimli serbestlik görevlilerimiz gece gündüz toplumun her kesimine dokunuyor. Bu yapının daha da güçlenmesi için gerekli tüm adımları atıyoruz. Cezanın sadece geçmişin bedeli değil, geleceğe açılan bir kapı olması gerektiğine inanıyoruz.”
Ayrıca cezanın bir bölümünün konutta infaz edilmesi ve elektronik denetim sistemleriyle takip edilmesi gibi yenilikçi uygulamaların da geliştirildiği belirtildi.
Cezasızlık Algısına Karşı Net Mesaj
Bakan Tunç, kamuoyunda uzun süredir tartışma konusu olan “cezasızlık algısına” karşı net bir mesaj verdi:
“Özellikle kısa süreli hapis cezalarında toplumda oluşan cezasızlık algısını sona erdirmek için bu adımları attık. Artık hiçbir ceza tamamen dışarıda geçirilmeyecek; infaz kurumlarında geçirilen süre şart haline getirildi.”
10. Yargı Paketi, ceza adaleti sisteminde hem caydırıcılığı artırmayı hem de toplumsal güveni güçlendirmeyi hedefliyor. Yeni düzenleme binlerce kişiyi yakından ilgilendiriyor.
İşte Resmî Gazete'de yayımlanan o kanun metninin tam hali
CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN İLE BAZI
KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Kanun No. 7550
Kabul Tarihi: 4/6/2025
MADDE 1- 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ek 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer
alan "hükmün verildiği" ibaresi "davanın açıldığı veya şikâyet başvurusunun yapıldığı" şeklinde değiştirilmiş ve
üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 2- 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 125 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"MADDE 125- Noterlere; sıfat ve görevlerinin gereklerine uymayan hâl ve hareketlerinin tespit edilmesi
üzerine, durumun niteliğine ve eylemin ağırlık derecesine göre 126 ncı maddede yazılı disiplin cezalarından biri
verilir."
MADDE 3- 1512 sayılı Kanunun 126 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 126- Noterler hakkında uygulanacak disiplin cezaları uyarma, kınama, para cezası, geçici olarak
işten çıkarma ve meslekten çıkarmadır.
Uyarma; notere görevinde daha dikkatli davranması gerektiğinin yazıyla bildirilmesidir. Aşağıdaki hällerde
uyarma cezası verilir:
a) Noterlik mesleğiyle ilgili genelge veya genel yazılara aykırı davranarak noterlikler arasında uygulama
farklılıkları oluşmasına sebep olmak.
b) Noterlik dairesi personeli üzerinde denetim, gözetim ve disiplin görevini yerine getirmemek ve bu suretle
personelin, mesleğin vakar ve onuruyla bağdaşmayan iş ve işlemler yapmasına sebep olmak.
c) Noter odasına veya Türkiye Noterler Birliğine verilmesi gereken bilgi, belge veya raporları vermemek.
d) Sözleşme yapmaksızın noterlik dairesinde personel çalıştırmak.
e) Noterlik işlemlerinden alınacak giderlerin doğru tahakkuk ve tahsili konusunda gereken özeni göstermemek
veya gereken tedbiri almamak.
f) Haklı bir engeli olmaksızın 1 günden 3 güne kadar göreve gelmemek.
g) Meslektaşlarına, noterlik dairesi personeline ve görevi nedeniyle muhatap olduğu kişilere veya iş
sahiplerine karşı kırıcı ve küçük düşürücü davranmak.
h) Görevli olduğu meslek organlarınca kendilerine verilen görevleri yapmamak, özensiz yapmak veya
savsaklamak.
1) Geçerli bir mazereti olmaksızın noter odası genel kurul toplantılarına veya seçimlerine ya da delege olduğu
hâlde Türkiye Noterler Birliği Kongresine veya seçimlerine katılmamak.
j) Seçimlerle ilgili olarak hâkimin ve sandık kurulunun aldığı tedbirlere uymamak.
k) Noterlik çalışma saatleriyle ilgili mevzuata ve bu konuda yetkili makamlarca alınan kararlara aykırı
davranmak.
