Peygamber Sevdalıları Vakfının düzenlediği Sempozyuma, Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden Alim, siyasetçi ve akademisyen katıldı.

“BATI EMPERYALİZMİNİN HÜCUMU ALTINDAYIZ”

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmet Göktaş, bu dönemin Müslümanlarının siyasi, askeri, teknik ve ekonomik açıdan zayıf düşürülmüş bir dönemin Müslümanları olduğunu belirterek, “Bu zayıf düşürülmenin neticesi olarak birçok acılar yaşamış; işgallere, katliamlara uğramış, kaynaklarımızın yağmalanmasına, alın terimizin sömürülmesine şahitlik etmiş bir ümmetiz. Geldiğimiz son noktada ise Müslümanca bir hayat yaşamamızın önüne geçebilmek için Batı emperyalizminin yoğun hücumlarını maruz kalmış durumdayız.” dedi.

“İHANET BELGESİ DÜZENLEYENLER ÜMMETİN HAİNİDİRLER”

HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam sempozyuma katılarak bir konuşma yaptı. Programın hayırlara vesile olmasını dileyen Sağlam, “Ümmetin, “ihanet belgesi” diye isimlendirdiği “Yüzyılın Anlaşması”nın yıl dönümünü yaşıyoruz. Tarih, bu belgeyi uygulamaya koyan ve sessiz kalarak kanıksanmasına aracılık edenleri “Ümmetin hainleri” olarak anacak, Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü için mücadele edenleri de “Kahraman” olarak yazacaktır. Buradan bir kez daha bu uğurda şehid olan, gazi olan veya mücadeleye devam eden “Kahraman”ları selamlıyorum.” dedi.

“ SALDIRGANLAR CAYDIRICI MÜEYYİDELER GÖRMELİDİRLER”

Sağlam şunları dile getirdi; “Şunu da ifade etmek gerekir ki dünyanın herhangi bir yerinde Müslümanlara zulmedenler veya İslami değerlere hakaret edenler bunun karşılıksız kalmayacağını ve zulüm bitinceye kadar tepkilerin devam edeceğini bilmelidirler. Saldırganlar caydırıcı müeyyideler görmelidirler ki bir daha aynı şeylere teşebbüs etmesinler. İslam ümmeti, kapitalist zihniyetin dünyayı sardığı günümüzde en büyük caydırıcı tepkilerden biri olarak siyasi ve ekonomik ambargoyu çok etkili bir şekilde kullanabilmelidir. Bu vesile ile bu çalışmada emeği geçenlere teşekkürlerimi iletir, tüm katılımcılara ve bizleri izleyen herkese sevgi, saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum. Çalışmanın hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.”

“EMPERYALİSTLER HER ZAMAN BİZİM BÖLÜNMEMİZ İÇİN UĞRAŞIYOR”

İslam dininin her zaman, kardeşlik, sevgi ve dayanışma mesajları verdiğine dikkat çeken Filistin Meclis Başkanı Ahmed Bahr ise, amaçlarının kin ve nefretten uzak bir toplum inşa etmek olduğunu belirtti. Kur'an-ı Kerim'deki " (Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." ayetine atıfta bulunan Bahr, İslam düşmanlarının asırlar boyunca bu yüce mesajı unutturmaya çalıştığını kaydetti. Bahr, "İslam’a karşı yapılan kindar uygulamalara karşı hep birlikte durmamız gerekiyor. Emperyalistler her zaman bizim bölünmemiz için uğraşıyor. Aynı zamanda Filistin davasını bölmeye çalışıyorlar. İslam dünyasının ve topluluklarını zenginliklerini sömürmek için bir uğraşı var. Kindar bir komplo söz konusu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron tarafından Müslümanlara ve İslam'a karış yapılan despot eylemler büyük bir zülümdür. Bu uygulamalarla İslam'ın yüce mesajını bozmak ve lekelemek isteyen bir uğraş söz konusu. Tüm bunlara karşı beraber durmalıyız." diye konuştu. Bahr, konuşmasının devamında siyonist işgal rejiminin Filistin'e uyguladığı ambargoları, saldırıları ve bunun sonucunda halkın çektiğin sıkıntıları ile Yüzyılın Anlaşması'nın zararlarını anlattı.

​İslam dünyasının tanınmış düşünürlerinden Morintanyalı Dr. Muhammed Muhtar eş-Şankıti ve Profesör Doktor Kadir Canatan da birer konuşma yaptılar.

SEMPOZYUM SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI

Avrupa'da İslam Düşmanlığı Sempozyumu sonunda sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgeden önemli bazı bölümler şöyle:

Müslümanların Avrupa’daki nüfusu, kimi ülkelerde %10’a yaklaşmıştır, buna binaen “Avrupa’daki Müslümanlar” kavramı yerine “Avrupa Müslümanları” ya da “Avrupalı Müslümanlar” kavramı kullanılmalıdır.

Batılı ülkelerin İslam'a ve Müslümanlara yönelik saldırılar için sıklıkla kullandıkları "İslamofobi" kavramı, sorunlu bir kavramdır. Bunun yerine "İslam Karşıtlığı” veya “İslam Düşmanlığı” olarak tanımlanmalıdır.

Dünyanın bugün ilerleme adına tanıklık ettiği gelişmelerde Müslüman ilim adamlarının matematik, cebir, kimya, fizik, tıp gibi değişik dallarda ortaya koyduğu gayretin katkısı inkâr edilemez. Bu kapsamda Batı’da görülen İslam düşmanlığı; aynı zamanda medeniyet düşmanlığı bağlamında değerlendirilmelidir.

Erciş, Muradiye, Çaldıran, İpekyolu, Tuşba, Gürpınar, Gevaş ve Çatak'ta elektrik kesintileri yaşanacak
Erciş, Muradiye, Çaldıran, İpekyolu, Tuşba, Gürpınar, Gevaş ve Çatak'ta elektrik kesintileri yaşanacak
İçeriği Görüntüle

MÜSLÜMANLAR HUZURLU OLMAZSA DÜNYA DA HUZURLU OLMAZ

İslam medeniyeti, tarih boyunca Batı emperyalizmi karşısında insanlığın nöbetini tutmuştur. İslam karşıtı saldırılar sadece Müslümanlara yönelik değil, Avrupalı yönetimler ve halklar için de tehditler içermektedir. Huzurlu ve güvenli bir dünyanın yolu; nüfusu 1 milyar 800 milyonu aşan ve dünya nüfusunun % 25'ini teşkil eden Müslümanların huzurundan geçmektedir. Bu minvalde Batılı insan hakları kuruluşları bu tür saldırıları; insan hakları ihlalleri ve inanç hürriyetine saldırı kapsamında gündemlerine almalıdır.

Dünya nüfusunun dörtte birinden fazlasını oluşturan İslam Ümmetinin İslam Karşıtlığı veya İslam Düşmanlığına başvuran yönetimlere yönelik ekonomik boykotu, önemli sonuçlar doğuracaktır. Batılı ülkelerin yöneticileri; İslam’a düşmanlık etmede kör bir inada girerlerse ekonomik boykota başvurmak Müslümanların sadece hakkı değil, asli bir görevi olarak kabul edilmelidir.

Başta Müslüman halkların devlet yöneticilerine, bu konudaki sorumlulukları hatırlatılmalıdır. Müslümanlar arasında ihdas edilecek uluslararası ekonomik ve siyasi birliktelikler ve kuruluşlar artırılmalıdır.

Kaynak: HABER MERKEZİ