kaa

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Doğrunun yanında saf tuttukça Rabbim milletimizin önünü açacaktır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Doğrunun, haklının ve mazlumun yanında saf tuttukça inanıyorum ki Rabbim milletimizin önünü açacaktır. Rabbim ne buyuruyor? 'Onlar her türlü hesabı yaparlar. Her türlü tuzağı kurarlar ama tuzakların üzerinde bir tuzak vardır ki, o da Allah'ın tuzağıdır." dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Artuklu Kapalı Salonu’nda düzenlenen AK Parti Mardin 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Mardin'in, asla sıradan bir şehir olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mardin, Türkiye'nin nüvesidir, özüdür, özetidir. Mardin'in bir mahallesi Bursa'ysa bir mahallesi Adana'dır. Bir mahallesi Saraybosna'ysa diğeri Halep'tir, Hama'dır, Humus'tur. Bir nakşı Abbasi ise diğer nakşı Selçuklu'dur. Bir nakşı Artuklu ise diğer nakşı Osmanlı'dır. Mardin bu toprakların kültürüdür, ihtişamıdır. Her köşesi tarihten, asırlık bir hatırayı taşıyan medeniyetler beşiğidir. Kimse boşuna heves etmesin, Mardin'le aramızın bozulmasına izin vermeyiz. Mardin'e namahrem ellerin uzanmasına göz yummayız." ifadelerini kullandı.

"Kürt düşmanı CHP'ye vagon olanların geçmişteki provokasyonlarını unutmadık"

"Tek parti faşizminin mirasçısı olan CHP'nin sokak olaylarından, mahkeme kapılarını aşındırmaya kadar neler yaptığını hepimiz hatırlıyoruz" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Son seçimler dâhil demokrasimiz her kritik kavşağında Kürt düşmanı CHP'ye vagon olanların geçmişteki provokasyonlarını unutmadık. Terörden nemalananlar, terörün bitmesini asla istemediler. Sırtını millet yerine dağa, şiddete, silaha yaslayanlar sivil siyasetin ve demokrasinin güçlenmesini hiçbir zaman istemediler. Bundan 9 yıl öncesini şöyle bir hatırlayın. Bizim tüm bedenimizi ortaya koyarak attığımız adımlara, bölücü örgütün cevabı şehirlerimizi çukur ve hendeğe boğmak olmuştu. Suriye'deki karışıklığı fırsat bilip efendilerinin de gaza getirmesiyle vatan toprakları üzerinde ameliyat yapmaya kalktılar. Aralarında Nusaybin, Dargeçit ve Derik'in de bulunduğu pek çok ilçemizi çukur terörüyle bizden koparmaya çalıştılar. Devlet olarak bu alçaklığa elbette müsaade edemezdik."

"Küresel nizamda son 60-70 yılın en büyük kırılmaları yaşanıyor"

Dünyanın çok hassas bir süreçten geçtiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çok zor kavşaklardan dönüyoruz. Küresel nizamda son 60-70 yılın en büyük kırılmaları yaşanıyor. Eş zamanlı olarak bölgemizde de kritik gelişmeler meydana geliyor. İşte bu fırtınalı sularda Türkiye'nin kılına zarar gelmemesi için gerçekten büyük bir dikkat, büyük bir hassasiyet gösteriyoruz. Atacağımız her adımın sadece kısa vadeli sonuçlarını değil, uzun vadeli etkilerini de çok iyi hesaplıyoruz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ezberlerle değil, akıllı stratejilerle hareket ettiklerini vurgulayarak şunları söyledi: "Bugüne kadar neme lazımcılık yapmadık. Şimdi de yapmıyoruz. 910 kilometre uzunluğunda sınırımızın olduğu komşumuz Suriye'yle ilk günden beri hep yakından ilgilendik. Bir avuç ülke dışında tüm dünyanın sırtını döndüğü Suriye halkını biz hiçbir zaman kaderine terk etmedik. 5 milyon Suriyeli kardeşimizi biz bu topraklarda misafir ettik mi? Ettik. Bu kardeşiniz ne dedi? 'Biz ensarız, onlar muhacir.' CHP, 'Gelir gelmez sizi tekrar Suriye'ye süreceğiz, göndereceğiz' derken ben ne diyordum? 'Onlar bizim misafirimizdir, biz ensar olarak görevimizi yapacağız' dedim. Çünkü biz paylaşmanın bereketine inandık. Dayanışmanın gücüne sarıldık, kardeşlik hukukumuzu yücelttik."

"Suriye'de özgürlüğün şafağı sökmeye başlamıştır"

Türkiye'nin 13 yıl boyunca ilkeli, vicdanlı, hakkaniyetli davranarak millet ve ülke olarak son asrın en çetin insanlık sınavını vermeyi başardığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Ey Batı siz ne yaptınız? Siz böyle bir kapı açtınız mı? Hayır. Ama biz açtık. Çünkü bizim kültürümüzde ensar olmak farklı bir şey. Şunu memnuniyetle söylemek durumundayım. 61 yıllık karanlığın ardından Allah'ın izniyle Suriye'de özgürlüğün şafağı sökmeye başlamıştır. Arap, Türkmen, Kürt, Sünni, Nusayri, Hristiyan demeden Suriye halkının tamamı geleceklerine artık daha bir güvenle bakıyor. Ey CHP, dikkat et. Biz bu kardeşlerimizi kovmadık. Ne dedik? 'Arzu eden gönüllülük esasına göre tekrar evine dönebilir' dedik. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlüğün coşkusunu paylaşırken dualarında bizi ve milletimizi de unutmuyor. Daha düne kadar bizi eleştirenler, şimdi bize hak veriyor. Türkiye'yi yalnız kalmakla suçlayanlar şimdi bunun ne kadar değerli bir yalnızlık olduğunu ikrar etmek zorunda kalıyor. Zalimin karşısında mazlumun yanında durmak suretiyle aynı zamanda tarihin de doğru tarafında biz yer aldık. Milletim şunu bilsin ki başka konularda da zaman bizi haklı çıkaracaktır."

"Her türlü tuzağı kurarlar ama tuzakların üzerinde bir tuzak vardır ki, o da Allah'ın tuzağıdır"

Dış politikada, ekonomide, terörle mücadelede ve diğer kritik alanlarda yine haklı çıkacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Doğrunun, haklının ve mazlumun yanında saf tuttukça inanıyorum ki Rabbim milletimizin önünü açacaktır. Rabbim ne buyuruyor? 'Onlar her türlü hesabı yaparlar. Her türlü tuzağı kurarlar ama tuzakların üzerinde bir tuzak vardır ki, o da Allah'ın tuzağıdır. Onun üzerinde yok.' Geçici sıkıntılar olabilir. Kısa vadede bazı zorluklar olabilir ama sonuçta kazanan adalet olur, merhamet olur, insanlık olur, kardeşlik olur ve adam gibi adamlık olur" diye konuştu.

"Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 yıllık zorlu bir mücadelenin ardından 61 yıllık Baas rejimini deviren Suriyelilerin, barışın, huzurun ve istikrarın egemen olduğu bir Suriye'yi inşa edeceklerine yürekten inandıklarını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Ülkelerini yeniden ayağa kaldırma çabalarında Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Muhalefetin çapını görmek için sadece Suriye'deki gelişmelere bakmak bile yeterlidir. Bunların ideolojik ezberleri haricinde dış politikaya dair hiçbir fikirlerinin olmadığını son iki haftalık süreçte tekrar gördük. Kendi küçük dünyalarının ötesinde neler yaşandığından da haberleri yok. Bölgemizde olup bitenleri takip dahi etmiyorlar. Belediyelerdeki rant kavgasına kendilerini öyle kaptırmış durumdalar ki kıyamet kopsa umurlarında bile olmaz. Düşünebiliyor musunuz? Zalim Esed'in ülkeden kaçmaya hazırlandığı saatlerde ana muhalefetin genel başkanı çıkıyor, 'devrik rejimle görüşme' çağrısı yapıyor. Esed'in kendisinin bile itibar etmediği af çağrılarına güven duyulması gerektiğini söylüyor. Dikkatinizi çekiyorum. Baas rejimi devrileli neredeyse iki hafta oldu. Bugüne kadar CHP'den tutarlı, mantıklı, makul hiçbir açıklama gelmedi. CHP yönetimi Şam'daki dostlarını bir gecede kaybetmenin şokunu hâlâ atlatamadı."

Eline mikrofon alan herkesin Suriye konusunda konuştuğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Özel'in ne dediği, ne söylediği zaten belli değil. Kulağına ne fısıldanırsa, aklına ne gelirse önüne ne konursa, onu yorum diye paylaşıyor. Anlaşılan etrafında bu konularda akıl verecek yetkin bir isim de yok. CHP'de genel başkanlar değişse de iş bilmezlik, beceriksizlik ve cehalet CHP geleneği olarak varlığını aynı şekilde devam ettiriyor. Gördüğümüz kadarıyla CHP seçmeni Bay Kemal'i arar hâle geldi. Şunu çok iddialı bir şekilde söylemek isterim. Önümüzdeki dönemde bunların cilaları daha fazla dökülecek. Yaşanan her olayda foyaları biraz daha ortaya çıkacak. Kurdukları her cümlede makyajları biraz daha akacak. Bunların bırakın ülkeyi yönetmeyi, belediyeleri dahi yönetecek kalibrede olmadıkları gün geçtikçe daha iyi anlaşılacak."

Erdoğan, konuşmasının devamında Mardin'de gerçekleştirilen yatırımları anlatarak, son 22 yılda Mardin'e güncellenmiş değerli toplam 480 milyar liralık yatırım yapıldığını bildirdi. (İLKHA)