ABD'yi Küba'ya karşı uzun süredir devam eden ekonomik ve ticari ambargosunu sona erdirmeye çağıran yıllık karara BM Genel Kurulu'nda 187 ülke destek verdi, yalnızca ABD ve işgalci siyonist rejim karşı çıktı, Moldova çekimser kaldı.
Genel Kurul, devletlerin egemen eşitliği, içişlerine karışmama ve müdahale etmeme ilkelerini yeniden teyit etti. Tüm devletlerin, BM Şartı ve uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülükleri doğrultusunda kısıtlayıcı yasalar ve tedbirler çıkarmaktan veya uygulamaktan kaçınmaları çağrısını yineledi.
Bağlayıcılığı olmasa da sonuç, ABD'nin eski lider Fidel Castro'nun önderlik ettiği devrimin ardından 1960 yılında ilk kez uyguladığı ambargo politikasıyla ilgili izolasyonunu yansıtıyor.
Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez Parrilla, yaptığı konuşmada, ülkesine uygulanan ablukayı "ticari savaş" ve "soykırım suçu" olarak kınayarak, "Bu ne kadar sürecek?" diye sordu.
2019'dan bu yana, Amerika Birleşik Devletleri, Küba'nın elektrik santrallerini ve elektrik şebekesini korumak için gereken yakıt ve yedek parça tedarikini engellemek için tasarlanmış daha sert ekonomik önlemler benimsedi. Rodriguez, "Başkan Joe Biden'ın yönetimi, politikasının Küba halkına yardım etmek ve onları desteklemek olduğunu iddia etme eğiliminde" dedi ve "Böyle bir iddiaya kim inanır?" sorusunu yöneltti.
Rodriguez, ambargonun "halkın insan haklarının açık, kitlesel ve sistematik bir ihlali" olduğunu ve "herhangi bir ülkeye karşı uygulanan en kapsamlı, en kapsamlı ve en uzun süreli tek taraflı zorlayıcı önlemler sistemi" olduğunu söyledi.
BM Genel Kurulu, 1992'den bu yana her yıl, ABD'nin Küba'ya uyguladığı tek taraflı kısıtlamaların sona erdirilmesini talep eden bir karar kabul ediyor ve bu belge BM üye ülkelerinin çoğunluğunun desteğini alıyor. (İLKHA)