Yürürlüğe girdiği 2012 yılından bu yana kadına şiddeti önleyemeyerek daha hazin vakaların meydana gelmesine yol açan 6284 sayılı kanunun değiştirilmesi isteniyor.
Yürürlüğe girdiği günden beri sürekli tartışmalara neden olan 6284 sayılı "Aileyi Koruma Kanunu”nun aile kurumunun altına bırakılan bir dinamit olduğunu vurgulayan İlahiyatçı Mürşit Cevahir, 6284 sayılı kanunun acil olarak değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
Aile içi şiddeti ve kadın cinayetlerini daha da çok körüklediği istatistiki verilerle tescillenen 6284 sayılı kanunun inanç değeri başta olmak üzere bu toplumun hiçbir değeri ile uyuşmadığını belirten Cevahir, yetkililerin söz konusu yasayı değiştirme konusunda duyarlı olmaya davet etti.
6284 sayılı kanunun aile kurumunu korumadığını tam aksine yıktığına dikkat çeken Cevahir, “Eğer aile kurumu parçalanırsa o toplumun geleceği parçalanmış demektir” diyerek uyardı.
“Kanunlar mutlaka fertlerin hukukunu gözetmek için çıkartılır”
Sözde aileyi ve kadını korumak için çıkartılan 6284 sayılı kanunun ailenin temeline konulan bir dinamit olduğunu belirten Cevahir, “Kanunlar mutlaka fertlerin hukukunu gözetmek için çıkartılır. Ancak bazı kanunlar ferdin hukukunu gözetmekten ziyade diğer insanların hukukunu zedeleyecek boyuta gelirse veyahut çıkarılan kanun amacının dışında işlev görürse o kanunun tekrar düzenlenmesi gerekir. 6284 sayılı kanunda bu anlamda kadının, ailenin hukukunu gözetmek için çıkartılmıştır. Ama bugün ailenin temeline adeta dinamit koyan bir yapıya ulaşmıştır. Aileyi bozan, ifsat eden ve parçalayan bir konuma gelmiştir.”dedi.
“6284 SAYILI KANUN AİLEYİ DAĞITIYOR”
Cevahir, “Çünkü kadın bu yasayla bir telefonla kocasını evden attırabiliyor. Bundan dolayı da böyle bir evin reisi kadının bu beyanından dolayı evden atılma gibi bir pozisyonla karşılaşırsa bu durum erkeğe çok ağır geliyor. Çocuklarının önünde, mahallenin gözü önünde eline kelepçe vurulup götürülmesi ve onun topluma kendini izah etmekten bile utanması çok yanlıştır. Bunun kesinlikle düzeltilmesi lazım. 6284 sayılı aileyi koruma kanununun tekrar mutlaka gözden geçirilmesi gerekiyor. 6284 sayılı kanun kadını, aileyi koruma adına çıkartılmıştır ama bu kanun aileyi dağıtıyor, aileyi perişan ediyor. Bundan dolayı bu şekilde ayrılan ailelerde birçok erkek şiddete başvuruyor. Boşanmalar, cinayetler daha çok artıyor. Sonuç itibariyle de aileyi koruma kanunu, aileyi bozan bir kanuna dönüyor. Bundan dolayı bu kanunun en kısa zamanda düzeltilmesi gerekiyor.”çağrısında bulundu.
“EVLENİRKEN KUR’AN VE SÜNNETİN ESASLARI ÜZERİNE EVLENMİYORUZ”
“Evlenirken İslam'a göre evlenmiyoruz, toplum kültürüne göre evleniyoruz” diyen Cevahir, şunları dile getirdi:
“Bizler evlenirken Kur’an ve sünnetin esasları üzerine evlenmiyoruz. Toplumun bize dayattığı kültürle evleniyoruz. Boşanırken Kur’an ve sünnetin istemi boşanma sebeplerine riayet etmiyoruz. Toplumun boşanma sebeplerinden dolayı boşanabiliyoruz. Bundan dolayı bugün evlilikler azalmıştır. Boşanmalar ise daha fazla artmaktadır. Çünkü biz evlenirken ve boşanırken Allah ve Resulü’nün kurallarına riayet etmiyoruz. Kur’an ve sünnetin esaslarına uymuyoruz. Bundan dolayı toplum sosyal medya, internet, televizyondaki diziler ve filmler bize hangi şartlarda evlenilir ve hangi şartlarda boşanılır bunu zaten bize enjekte ediyor. Buda İslami olmadığı için içerisinde İslami figürler taşımadığı için kısa zamanda boşanmalar, ailelerin dağılması söz konusu oluyor. Başta bu dizilerin en azından kendi kültürümüzü dinimizin kültürünü ve kendi medeniyetimizi yansıtabilecek şekilde düzenlenmesi gerekir ki; çünkü toplumdaki insan evlenirken bir alimden veyahut dininden referans alarak evlenmiyor. Dizilerden ve medyadan referans alıyor. Sosyal medyadan referans alıyor. Bundan dolayı da evliliklerde mutlaka dinimizden referans alarak yola çıkılması lazım.” İLKHA