Aktar Abdulbaki Yıldız, kış aylarının ortalarına gelmekle
beraber insanların salgın hastalıklardan şifa bulmak için aktarlara rağbet
ettiklerini belirtti.
Koronavirüs salgını sürecinden sonra genel olarak insan
vücudunun bağışıklık sistemin zayıfladığını belirten Yıldız, zayıflayan
insanların da daha çok aktarların yolunu tuttuğuna dikkat çekti.
"IHLAMUR VE ZENCEFİL KIŞIN OLMAZSA OLMAZLARINDANDIR
"
Kış aylarında en fazla tercih edilen doğal bitkiler hakkında
değinen Yıldız, "Kış hastalıklarında soğuğa karşı olarak ilk önce
zencefil, ıhlamur, papatya, hatmi çiçeği geliyor. Yalnız Koronavirüs salgını
sürecinden bu yana insan vücudundaki bağışıklık sistemi bayağı zayıflamış. Ufak
bir soğuk algınlığından birçok belirtiler meydana geliyor. Onunla ilgili doğal
ürünler, doğal gıdalar, doğal bitkiler tavsiye ediyoruz. Özellikle
beslenmelerini tavsiye ediyoruz. Bağışıklık sistemi birçok yönden artık kendini
kapatmaya başladı. Son 2 yıldır insanlar bayağı mağdur bu konuda. Özellikle
genetiğiyle oynanmış gıdaların alınmamasını tavsiye ediyoruz. Alınan gıdaların
da doğal olması lazım. Bunlar çok yardımcı oluyor ve tabii ki bitkilerde doğal
olduğu için bunlarla ilgili karışımlar hazırlıyoruz. Bunlarla kaliteli ballar
üretip kestane balı, keçiboynuzu özleri içeren ballar, kış hastalıklarında
vücuda bayağı yardımcı oluyor. Ihlamur ve zencefil kışın olmazsa
olmazlarındandır ." ifadelerini kullandı.
Fazla bitki tüketildiğinde oluşabilecek yan etkiler hakkında
değinen Yıldız, "Bitkiler de yan etkileri tıbbi ilaçlarla kıyaslanmayacak
derecededir. Yani yan etkileri çabuk hissedilen bitkiler çok azdır. En fazla
yüzde 5 vücuda yan etkileri olan bitkiler de var. Mesela karabaş otları vücudu
nemlendirir. KOAH astım hastalığı olan kişilerde yoğun olarak bu bitkiyi
tüketemezler. Bunun yanında zencefil bitkisi bir böbrek iltihabı olan veya mide
rahatsızlığı olan birinde acı olduğu için fazla içemez. Ama daha az miktarlarla
alındığında yan etkileriyle uğraşmamış olacaklar." dedi.
“KORONAVİRÜS DÖNEMİNDEN SONRA İNSANLAR AKTARLARA BAYAĞI
YOĞUNLAŞMIŞ DURUMDA"
Salgın döneminde olduğundan aktarlara rağbet olduğunu ifade
eden Yıldız, "Aktarlara rağbet bayağı var. Korona döneminden sonra
özellikle bayağı yoğunlaşmış durumdadır. Koronavirüsten önce de tabii ki yani
bitkilere rağbet ediliyordu, doğal beslenmek isteyenler, doğal tedavi görmek
isteyenler perhizlerle, doğallıkla hastalıklarını geçirmek isteyenler de vardı.
Koronavirüs salgını sürecinden sonra daha çok arttı." ifadelerini
belirtti.
Bitkileri tüketirken dikkat edilmesi gereken hususları
aktaran Yıldız, "Bitkileri tüketirken fazla alınmaması, fazla demli
yapılmaması lazım. Usulünce yapılması lazım. Bir su bardağına bir tatlı kaşığı
eklenilmesi en doğal olanıdır. Bazıları bilinçsizce çabuk iyileşirim mantığıyla
bitki karışımlarını çok demli yapıyorlar. Aslında öyle değildir. Vücudun
ihtiyacı kadarı olan demi demlemek ve öyle içmek lazım. Aşırı olunca yan
etkileri de beraberinde getiriyor maalesef." şeklinde konuştu. HABER
MERKEZİ




