Birleşmiş Milletler ’in 149
ülke arasında yaptığı değerlendirmeyle belirlediği Dünya Mutluluk Raporu’nda
Türkiye’nin 11 basamak düşerek 104. sıraya gerilediğini belirten HÜDA PAR
Batman İl Başkanlığı, “ Bu durum geleceğimiz açısından endişe vericidir.
Toplumumuzu mutsuzluğa iten birçok etkenin yanı sıra aile kurumunun zarar
görmesi ve evlilik oranlarının azalması bu faktörlerden biridir. Toplumu ruhen
ve bedenen doyuran, sosyal hayatta huzur ve sükunu sağlayan aile kurumu mutlak
surette korunmalı, aile bütünlüğü tesis edilmeli ve gençleri evliliğe teşvik
edecek politikalar geliştirilmelidir. Ülkemizde yaşanan mutsuzluğun sebepleri
araştırılarak acil önlemler alınmalı, maddi ve manevi huzursuzluğa sebebiyet
veren sıkıntılara çözümler üretilmeli, her geçen gün değerlerinden biraz daha
uzaklaştırılan yeni nesil, değerleri ile yeniden barıştırılmalıdır.” Dedi.
Olağanüstü hâl uygulamalarıyla
ilgili de açıklama yapan HÜDA PAR şu ifadeleri kullandı: “Anayasa Mahkemesi,
geçtiğimiz günlerde vermiş olduğu yeni bir kararla, 7086 sayılı kanunun bazı
maddelerini iptal etti. OHAL sürecinde yayımlanan kanun hükmünde kararnamelerin
hükümlerini kalıcı hale getiren ilgili kanunun bazı maddelerinin iptal
edilmesi, hukuk devleti ilkesi yönüyle önemlidir. Buna göre kamu hizmetlerinden
çıkarma kararlarının yargılama süreci bitmeden alınmasının masumiyet karinesine
aykırı olduğuna karar veren AYM, kişiler hakkında işlem tesis edilirken
masumiyetin lekelenmemesi gerektiğine dikkat çekmektedir. Bununla birlikte
kamudan çıkarılan kişilerin pasaportlarının iptal edilmesini öngören hükmü de
iptal eden AYM, seyahat hürriyetine işaret etmiştir.”
Açıklamanın devamında, “Olağanüstü hâl uygulamaları, ancak olağanüstü hâl boyunca ve ölçülülük ile zaruret ilkeleri gözetilerek uygulanabilir. OHAL’in bitmesinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen bu uygulamaların halen devam ediyor olması, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, ciddi hak ihlallerine neden olan bir durumdur. Normalleşme, mağduriyetleri giderme, hukuk ve ölçülülük standartlarına geri dönme bir aciliyet kesbetmektedir. Bu anlamda Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar önemlidir. Uygulayıcılara düşen, bu kararlara uymak ve arkasından dolaşmamaktır. Nitekim mahkeme kararlarına rağmen uygulamada mağduriyetlerin giderilmediği, aksine mağduriyetlerin uygulayıcılar eliyle pekiştirildiği bir vakıadır. Bu anlamda Türkiye, mevcut şartları normalleşme bağlamında yeniden değerlendirmelidir.” Denildi.




