Son 2 yılda evlenme oranları arttığı gibi boşanma oranları
da benzer oranda artmaya başladı.
Aile olgusunun zayıfladığı günümüzde toplumun da fay
hatlarının kırıldığı görülmeye başlandı.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Gültekin, ailenin
ayakta kalabilmesi için fertlerin belli görevleri yerine getirmesi gerektiğini
ifade etti.
"AİLE MEFHUMUNUN DA ÖNEMİNİ TOPLUMDA DİRİ TUTMAK İÇİN
KURALLAR VARDIR"
Gültekin, şunları söyledi: "İslam dini kadar aile
kurumuna önem veren başka bir inanç grubu yoktur. Hem kadına hem de erkeğe ayet
ve Hadis-i Şeriflerle aile mefhumunun önemine defalarca belirtilmektedir. Biz
Müslümanalar olarak da gerek ayet ve Hadis-i Şeriflerden öğrendiklerimizi
kendimiz yaşayarak ve yaşatarak bu emir ve tavsiyeleri güncelliğini
yetirmeyecek şeklide diri tutmalıyız. Her şeyin bir kuralı olduğu gibi aile
mefhumunun da önemini toplumda diri tutmak için kuralları vardır. Anne annelik
görevini yaptığı müddetçe, Allah'u Tealanın emirlerini Peygamber Efendimizin
tavsiyelerine, helal haram çizgilerine riayet ettiği müddetçe yapılan bu
tutumlu davranışlar ailenin bütün bireylerine yansıyacaktır. Aynı şekilde baba
da kazandığı rızkı helalinden kazanmaya çalışırsa inşallah aile hem diri hem de
sağlıklı, huzurlu bir şekilde yaşam katetecektir. Çocuklarda da anneden ve
babadan güzel ahlaklı bir tutum gördüğünde hem eve hem de topluma olumlu yönde
yansıyacaktır."
"GÜNÜMÜZDEKİ EN SIKINTILI NOKTA GENÇLERİN SOSYAL MEDYA
ARACILIĞIYLA ZAMANLARINI İSRAF ETMELERİDİR"
Ailenin yapısının bozulmaması için her bir aile ferdinin
zamanını iyi değerlendirmesi ve sosyal medyayı yerinde ve zamanında kullanması
gerektiğine değinen Gültekin, sözlerine şöyle devam etti: "Bir ailenin
topluma örnek olabilmesi için öncelik inançlı olmasıdır. Sözlerle değil de yaşantısıyla
örnek bir tutum sergilemesi gerekir. Dinimize, örf ve adetlerimize bağlı
olduğumuz vakit komşularımız, akrabalarımız, çevre arkadaşlarımız da
faydalanacak. Gençler nesiller inanç ve ülkemiz açısından bizim geleceğimizdir.
Gençler kendilerini teknolojiyle beraber yaşamlarını sürdürmekteler.
Günümüzdeki en sıkıntılı nokta gençlerin sosyal medya aracılığıyla zamanlarını
israf etmeleridir. Zamanlarının kıymetini bilmeyerek boşa geçirdiklerinde ise
okumaktan yoksun kalarak sonucunda da bilinçlenemiyorlar. Sosyal medyadan
gördüklerini kendi yaşam tarzına sokmaya çalışarak, kendi ailelerine de bu
olumsuzlukları yansıtmış oluyorlar. Yaşanan olumsuzluklarda, aile içi
sıkıntıların oluşması, giderek anlamsızlıkların olmasıyla sonucunda mutsuz bir
bireyden oluşan bu sorun topluma da yayılarak gidiyor."
"İNŞALLAH PEYGAMBER EFENDİMİZ ALEYHİSSELAM'IN İZİNDEN
GİDERİZ"
Gültekin, gençliğin de kendine ait görevleri olduğunu
belirtirken, "Yüce Allah bizleri dünyaya gönderme sebebini araştırarak ve
farkında olarak okumaları lazım. Teknolojiyi de olumlu ve hayırlı bir şekilde
kullanma noktasında kendilerini yönlendirmeleri çok daha iyi olacaktır. Bu
şeklide hareket ettikleri zaman mutlu bir birey, mutlu bir aile ve mutlu bir
toplum oluşarak bizlere umut verecektir bu gençlik. Peygamber Efendimiz ailede
çocuklara çok önem verirdi. Mescitte çocuklar sırtında namaz kıldıran bir
Peygamberdi. Maalesef günümüzde camide oynaşan çocukların önü engellenmekte.
Çocukları camiyi sevdirmek yerine uzaklaştırıldığı vakit ne gençlik ne de
toplum ihya olmaz. Ancak bu tür sorunlar bir nebzede olsa hafiflemeye ortadan
kalmaya başladı. İnşallah Peygamber Efendimiz Aleyhisselam'ın izinden gideriz.
Aile dağılırsa toplumda dağılır. Toplumun küçük yapı taşı ailedir. Şu anki
nesil sosyal medya aracılığıyla batı medeniyetini özendiği için aileye de bu
ister istemez zarar vermekte. Ama mutlak bu toplum özüne dönecek,
bilinçlenecektir." ifadelerini kullandı.




