Geçtiğimiz günlerde aile sağlığı merkezlerinde çalışan aile hekimlerine yönelik yeni bir Aile Hekimleri Yönetmeliği yayımlandı. Bursa Eczacı Odası Başkanı Adnan Erakın, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, Aile Hekimleri Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle aile hekimlerine antibiyotik, ağrı kesici ve mide koruyucu ilaç yazmada kota getirildiğini belirterek, uygulamanın tedavi aksaklıklarına ve ilaç erişiminde sorunlara yol açabileceğini ifade etti.

Erakın, '1 Kasım tarihinde, aile hekimleri tarafından bütün eczacılarımıza gönderilen bir yazıyla, yeni bir yönetmeliğin Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlandı. Bu yönetmelikte, aile hekimleri tarafından yazılan antibiyotik, ağrı kesiciler ve mide koruyucu proton pompası gibi mide koruyucu ilaçların belli bir kotayı aşıldığı takdirde, reçeteye bağlı olarak açıldığı takdirde aile hekimlerinin maaşlarında kesinti yapılacağı şeklinde bir bildiri aldık. Bize gelen mesajlardan böyle bir durum olduğunu gördük.' dedi.

'Aile hekimlerinin maaşlarından 20 bin liraya kadar kesinti yapılabilir'

Konuyla ilgili ilaç sektörleriyle bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Erakın, 'Görüşmede, böyle bir yönetmeliğin yayınlandığını ve şu an kriterlerin belli olmamakla beraber, antibiyotik, ağrı kesici ve mide koruyucu ilaçlar yazıldıkça bunun kotasına bağlı olarak aile hekimlerinin maaşlarından 20 bin liraya kadar kesinti yapılabileceğini ve bu uygulamanın daha da genişletilerek, önümüzdeki yıldan itibaren de diğer hekimleri de kapsayacak şekilde genişleyeceği bilgisini aldık.' diye konuştu.

'Türkiye'nin antibiyotik karnesi oldukça kötüdür'

İlk özel kanal ne zaman açıldı? İlk özel kanal ne zaman açıldı?

Eczacılar olarak, öncelikli görevlerimizden bir tanesi halkımızın ilaca ve ilaç eczacılık hizmetine kesintisiz ulaşmasını sağlamak olduğunu söyleyen Erakın, 'Fakat bu yönetmelikte görüyoruz ki, yazılan ilaçlarda bir kota uygulaması getiriliyor. Avrupa ile ülkeleriyle karşılaştırdığımız zaman, Türkiye'nin antibiyotik karnesinin oldukça kötü olduğunu biliyoruz. Avrupa'da yıllık antibiyotik ortalaması yüzde 17'lerde olduğu yerde, Türkiye'de yüzde 60 kullanımdan bahsediyoruz. Bu oran, yaklaşık Avrupa ülkelerinin dört kat üstünde bir antibiyotik tüketimini göstermektedir. Bu iyi bir tablo değil, bunu biliyoruz. Fakat bu tip uygulamalarla hasta tedavisinde kota koyulmasını biz doğru görmüyoruz. Mevcut hasta tedavileri olabilir. Bu hasta tedavileri, bu antibiyotik, ağrı kesici ve mide koruyucu uygulamalarıyla, kota uygulamalarıyla tedavi edilir. Aksamalar oluşabilir. O yüzden biz bu uygulamanın doğru olduğunu düşünmüyoruz. Hâlihazırda devam eden aile hekimlerinin eylemi de şu an bu yönetmelikle ilgilidir.' ifadesini kullandı.

'Hasta, bu ilacı kullanmak durumunda ne yapacak'

Şu aşamada sadece bu ilaçların aile hekimliği tarafından yazılamayacağı bilgisini aldıklarını belirten Erakın, 'Bu neyi getirecek? Yarın öbür gün bu hasta, bu ilacı kullanmak durumunda ne yapacak? Hasta ya ilacını kullanamayacak, ya da yine reçete oluşturup belki ücretli almak isteyecek. Bu durumda yine tedavilerde aksama anlamına geliyor. Çünkü biz burada hastanın ilaca ulaşabilirliğini tanımlarken ne diyoruz? Hasta, reçetesini yazdırıp, sosyal güvence kapsamında bu ilacı temin edebiliyorsa, biz hasta ilaca ulaşabilir diyoruz. O şekilde tanımlıyoruz. Bu şekilde sağlayamadığı zaman ilacı, hasta ilaca ulaşamıyor demektir.' şeklinde konuştu.

'Raporlu ilaç kapsamında, üçer, dörder kutu yazan ilaçların şu an birer kutu yazılıyor'

Uygulamanın eczacıları olumsuz yönde etkileyeceğini ifade eden Erakın, 'Başlangıç döneminde reçeteli olarak satışların durmasını tahmin ediyoruz. Ya da azalmasını, zaten şu an görmeye başladık. Bu ilaçların raporlu ilaç kapsamında, üçer kutu, dörder kutu yazan ilaçların şu an birer kutu yazıldığını görüyoruz. Burada bir süre olarak belli bir miktar ilaç yazılıyor hastalara. Bunu görmeye başladık. İlaçlar tekrar reçete edilecek. Hastanın bu ilacı gerekiyorsa, bu ilaç tekrar reçete edilecek. Bu sefer tekrar hekime müracaat demek, tekrar hekimin bu ilacı reçete etmesi demektir.' dedi.

'Hasta ilaca ulaşması gerekiyor'

Uygulamanın sistemi meşgul etme anlamına geldiğini söyleyen Erakın, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Çünkü hasta ilaca ulaşması gerekiyor. Sonuçta orada, bu hizmeti sağlamak adına birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olarak hizmete devam ediyoruz. Yeri geliyor, hekim tarafına yazılmış listelerde ücretli olarak da ilaçları hastaya veriyoruz. Fakat bu, hastanın sosyal güvencesi anlamında risklisini karşılamış olduğu anlamına gelmiyor.' diye konuştu.

Kaynak: (İLKHA)