Türkiye genelinde olduğu gibi, Batman’daki camilerde de irad
edilen Cuma hutbesinde, ailevi değerlerin dijital dünya karşısında büyük bir
tehlike içinde olduğuna dikkat çekilerek güçlü ve huzurlu bir ailenin, ancak
manevi değerlere sahip çıkmakla olabileceği vurgulandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı, "Dijital dünyada
değerleriyle aile olmak" başlıklı hutbe ile manevi değerlerin önemine
dikkat çekti.
Türkiye genelindeki camilerde irad edilen hutbede,
"Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması
ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi Allah’ın varlığının ve kudretinin
delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır."
ayet-i kerimesi ile "Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uygun
davranmazsa benden değildir." Hadis-i şerifi hatırlatıldı
Hutbenin devamında şunlar kaydedildi:
Yüce dinimiz İslam, meşru bir nikâh ile aile yuvası
kurmamızı emreder. Aile hayatımızı adalet, merhamet, sevgi, saygı, güven
gibi değerler üzerine bina etmemizi öğütler. İslam, gayr-ı meşru ilişkilere,
hayâsızlığa, iffetsizliğe ve çirkinliğe sevk eden davranışlara ise asla izin
vermez. Meşru bir nikâha dayanmayan hiçbir birlikteliği kabul etmez.
Aile; iffetli, huzurlu ve güvenli bir hayatın temeli ve
teminatıdır. Nefsimizi ve neslimizi emniyet altına alan, temiz ve sağlıklı bir
toplumu inşa eden yegâne kurumdur. Aile, dünyanın sıkıntılarında, hayatın
sarsıntılarında tutunulacak bir el, sığınılacak güvenli bir limandır. İnsanı
insan kılan değerlerin öğrenildiği bir ahlak mektebidir. Kişiyi iyiye ve doğruya
yönlendiren bir rehber; günahlardan ve kötülüklerden koruyan bir kalkandır.
Dijital dünyanın baş döndürücü hızla geliştiği bir dönemde
yaşıyoruz. Elbette bu yeni mecranın pek çok imkânından yararlanıyoruz. Ancak
bir yandan da özendirdiği hayat tarzının haz, hırs, tüketim ve bireyselleşme
üzerine kurgulandığına şahit oluyoruz. Maalesef bu durumdan aile yapımız da
derinden etkileniyor. Bazen sanal âlemin cazibesine kapılıp değerlerimizi
yitiriyoruz. Gerçek hayatla bağımız koptukça ilişkilerimiz sanallaşıyor. Hatta
kimi zaman en yakın dostumuz telefon ekranları, internet mecraları oluyor.
Rahmet, sekînet ve muhabbet vesilesi ailemizden ilgiyi, sevgiyi ve muhabbeti
esirgiyoruz. Dünyanın diğer ucundaki insanlarla iletişim kurarken, aynı sofraya
oturduğumuz anne babamızdan, eşimizden, çocuklarımızdan gittikçe uzaklaşıyoruz.
Aile, bir tercih değil; fıtri bir ihtiyaçtır. Aile kurmak ve
aile olmak, Hz. Âdem’den bu yana Peygamberlerin sünnetidir. Aile kurumunun
yerine ikame edilecek hiçbir sosyal yapı yoktur.
Algıların gerçeğe galip geldiği ve insanlığın fıtrata aykırı
dönüşümlere zorlandığı günümüzde bize düşen, dijital dünyanın olumsuzlukları
karşısında milli ve manevi değerlerimizi esas alan bir duruş
sergilemektir. Yaşadığımız çağın gerçeklerinden kopmadan, dijital mecraların da
esiri olmadan değerleriyle birlikte aile olmaktır. Peygamber Efendimizin
ilgiye, sevgiye, şefkate, merhamete ve muhabbete dayalı aile yapısını
hanelerimizde hâkim kılmaktır. Unutmayalım ki değerler eğitimi ailede başlar.
Güçlü ve huzurlu bir aile, ancak milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmakla
mümkündür."



