Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, son günlerde yaşanan
afetler karşı sorumluluk ile ilgili hutbe yayımlandı.
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan, Cuma hutbesinin
konusu "Afetlere Karşı Sorumluluğumuzun İdrakinde Olalım" oldu.
Bu haftaki Cuma hutbesinin konusu, son günlerde bazı
bölgelerde yaşanan yangın ve sel gibi afetler oldu.
Batman’ın en büyük camilerinden olan Şevket Başak Camisinde
de aynı hutbe okundu.
"İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden
karada ve denizde düzen bozuldu.” (Rûm, 30/41) Ayetiyle başlayan hutbe şu
şekilde:
Bizler, bir çevrenin içinde ve bir çevreye muhtaç halde
yaratıldık. Çevremiz bizler için hayat demektir; hayatın rengi, ahengi, dirliği
ve birliği demektir. Kâinat, Cenâb-ı Hakk’ın eseri ve insana emanetidir. Bu
sebepledir ki yeryüzünün şerefli halifesi olarak bizler, bütün insanları, canlı
cansız bütün mahlûkatı korumakla, onlara karşı şefkatli ve merhametli olmakla
yükümlüyüz. Bu sorumluluğumuzu yerine getirdiğimizde çevremizle birlikte bizler
de ihya oluruz. Aksi halde zarar görecek olan sadece yeryüzü ve gökyüzü değil
aynı zamanda hepimiz ve geleceğimizdir.
Son günlerde yaşadığımız afetler hepimizi derinden üzdü. Bir
yandan sellerin açtığı yaraları sarmaya çalışıyoruz. Diğer yandan ciğerlerimizi
dağlayan orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. Böylesi zor günlerde şunu bir
kez daha hatırlamalıyız ki sel, heyelan, yangın, deprem, kuraklık ve salgın
hastalık gibi afetler karşısında can ve mal kaybımızı en aza indirmek ancak
gerekli tedbirleri almakla mümkündür. Zira tabiat olayları, sünnetullah yani
ilahi düzen ve kanunlar gereği, sebep-sonuç ilişkisi içerisinde meydana
gelmektedir. Dolayısıyla bir mümin, sorumluluğunu ihmal edip göz göre göre
afetlere kapı aralayamaz. Yeryüzünde dengeleri bozacak adımlar atamaz. Nitekim
afetlerin kötü neticelerinin önemli bir kısmı insanoğlunun kendi hata ve
ihmalleri sebebiyledir. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen
bozuldu.”
Cenâb-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: 'Kendi kendinizi
tehlikeye atmayın.' O halde sel, heyelan ve deprem riski bulunan bölgelerde
tabiatın dengelerine, bölgenin gerçeklerine uygun, doğru ve sağlam adımlar
atalım. Yangınlara sebebiyet verecek ihmalden ve sorumsuz davranışlardan uzak
duralım. Ormanlarımızı bilerek yakan, vatanımıza göz diken, milletimizin canına
kast edenlere gelince dünyada ve ahirette Allah’ın, meleklerin, insanların ve
diri diri yanan bütün canlıların laneti onların üzerinedir. Onlar her iki
âlemde de yaptıklarının cezasını çekeceklerdir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadisinde şöyle
buyurmaktadır: 'Nerede olursan ol, Allah’a karşı sorumluluğunun bilincinde ol!'
Öyleyse geliniz, üzerimize düşen sorumlulukların idrakinde olalım. Acı
tecrübelerden ders alalım. Güvenli bir hayat için afetlere karşı hazırlıklı
olalım. İçinde bulunduğumuz yaz günlerinde başta orman yangınları olmak üzere
her türlü afet ve acil durum anlarında duyarlı olalım ve yetkili mercileri
haberdar edelim.
Bu vesileyle afetlerde hayatını kaybeden kardeşlerimize
Rabbimizden rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar
diliyoruz." M. EMİN URAZ




