6-8 Ekim katliamının yıldönümünde gazetemize konuşan HÜDA PAR Batman İl Başkanı M. Emin Doğru, katliamla ilgili önemli tespitlerde bulundu. 6-8 Ekim olaylarının bir darbe girişimi olduğunu söyleyen Doğru, 2 gün içinde partilerinin onlarca şubesinin saldırıya uğradığını, çok sayıda üyelerinin şehit edildiğini söyledi. Doğru, Batı destekli olan ve tüm İslami kesimlere, Müslüman halka yönelik yapılan katliamda sakallı ve tesettürlü herkesin hedef haline getirildiğini, çok sayıda cami ve Kur'an kursunun da yakılıp yağmalandığını belirtti.
6-8 EKİM VAHŞETİNİN FİTİLİNİ DEMİRTAŞ ATEŞLEDİ
Kobani'de yaşanan çatışmaların bahane edilerek PKK ve onun siyasi versiyonu olan HDP'nin, HDP Eş Başkanlarının çağrısıyla sokaklara dökülen PKK'lilerin eliyle 6-8 Ekimde Kürdistan'da büyük bir katliam ve yıkım yaşandığını söyleyen Doğru, ' Özellikle o dönem Selahattin Demirtaşın, her yer Kobani'dir, sokaklara inin, her yeri Kobani'ye çevirin çağrısı olaylarda etkili oldu. 6-8 Ekim katliamının fitilini Demirtaş'ın bu çağrısı ateşledi. O dönemde silahlar konuşuyordu. Her yeri Kobani'ye çevirin talimatını alan taraftarları da bölgemizi cehenneme çevirerek mesajı aldıklarını gösterdiler.' Dedi.
6-8 EKİM, MÜSLÜMANLARA YÖNELİK BİR DARBE GİRİŞİMİYDİ
6-8 Ekim Katliamının Kürdistan tarihine kara bir leke olarak geçtiğini belirten Doğru, ' Özellikle şunu söylemek istiyorum, 6-8 Ekim olayları başlı başına bir darbe girişimiydi. Doğu ve Güneydoğu'da İslam'a, İslami şiarlara, İslami sembollere yönelik bir darbe girişimiydi. Bölgedeki İslami camialara, İslami STK'lara karşı emperyal güçler, PKK ve HDP'yi kullanarak bir darbe gerçekleştirmek istediler. Kürdistan'da Müslümanlara yönelik bir darbe girişimiydi olanlar.' İfadelerini kullandı.
YASİN GİBİ MASUM İNSANLAR VAHŞİCE KATLEDİLDİ
'Emperyalist güçler, 6-8 Ekim kalkışmasında bölgede başarılı olmaları durumunda olayları Batı illerine taşıma ihtimali vardı ve bekli de 15 Temmuz darbe girişimine gerek kalmadan netice alırlardı.' Açıklamasında bulunan Doğru, ' Bu olaylar esnasında bölge halkı büyük mağduriyetler yaşadı. İslami şiarlar, camiler, Kur'an Kursları, STK'lar hedef alındı. Sakallı insanlar, örtülü bacılar bunların hedefi haline geldi. Kurban eti dağıtan Yasin ve arkadaşları gibi masum insanlar vahşice katledildi. ' dedi.
BİR GECEDE TEŞKİLATLARIMIZIN DÖRTTE BİRİ ATEŞE VERİLMEK İSTENDİ
Bölgede ağırlığı olan İslami bir parti oldukları için kendilerine de yoğun bir saldırı yapıldığını söyleyen Doğru, ' Bir gecede teşkilatlarımızın dörtte biri ateşe verilmek istendi. Bu Türkiye'de siyasi partiler tarihinde hiç yaşanmamış bir durumdur. Hiçbir siyasi parti bir gecede böyle bir durumla karşı karşıya gelmemiştir. İŞİD yalanının arkasına sığınarak İslam ve Müslümanlara yönelik kin ve düşmanlıklarını kustular. İslami kimlikli herkesi hedef aldılar. Saldırıya uğrayan, katledilen insanların içinde dış uyruklu, Türkiyeli olmayan Müslümanlar da vardı. Kürtçe bilmedikleri için katledildiler. Bölgenin değişik yerlerinde insanlar örtülerinden, sakallarından ötürü katledildiler.' İfadelerini kullandı.
6-8 EKİMİN HESABI SORULSAYDI 15 TEMMUZ OLMAZDI
6-8 Ekim olaylarını anlamak için 15 Temmuz darbe girişiminin iyi analiz edilmesi gerektiğini belirten Doğru şöyle konuştu: ' Fotoğrafın tümüne bakarak durumu değerlendirmemiz gerekir. 15 Temmuz darbe girişiminde devletin çeşitli yerlerinde otorite sahibi olan bazı kimselerin yine devletin silahlarını kullanarak devlete, millete ve milletin kurumlarına karşı kullandığını gördük. Meclis dahi bu insanların eliyle bombalandı. Dolayısıyla 15 Temmuz'un arkasındaki güçler neyse 6-8 Ekimin arkasındaki güçler de aynısıdır. Eğer 6-8 Ekimin hesabı sorulmuş olsaydı 15 Temmuz yaşanmazdı. 6- 8 Ekim olaylarında devletin polisi, askeri, kolluk güçleri gereken tedbiri almış olsaydılar, suçluların peşine düşseydiler belki de 15 Temmuz darbe girişimi yaşanmazdı.'
KATİLLERİ VE TEŞVİKÇİLERİNİ KORUYANLAR MI VAR?
6-8 Ekim katliamının müsebbiplerinin, kışkırtıcılarının hiçbir soruşturmaya tabi tutulmadıklarını belirten Doğru, ' Katliamın müsebbipleri ellerini kollarını sallaya sallaya ortalıkta geziyorlar. Hatta aynı pişkinlikle taraftarlarını yeni kalkışmalara davet ediyorlar. Bu neden böyle? Doğrusu burada biz sağlıklı işlemeyen bir sistemin olduğunu düşünüyoruz. Bildiğiniz gibi meşhur bir kaide ver. Sebep olan yapan gibidir. Bugün katledilen onca insanın, yaralanan onca insanın, tahrip edilen, yakılan onca işyeri ve kurumun müsebbibi HDP Eşbaşkanı ve onun çağrısına uyanlardır. Başta bunların sorgulanması, bunlar hakkında gereken soruşturmaların yapılması lazım. Bunlar yapılmadığı sürece kesinlikle 6-8 Ekim'in hesabı görülmeyecektir. 15 Temmuz'un hesabı soruluyor da neden 6-8 Ekim'in hesabı sorulmuyor? Bu kadar delile rağmen bunun hesabının sorulmaması bizi düşündürüyor. Acaba hükümetin içinde bazı önemli konumda olanlar 6-8 Ekim'in hesabının sorulmasını engelliyorlar mı diye düşünmeden edemiyor insan? Acaba devlette ve hükümette bazı yerleri işgal eden kimselerle bu katliamın müsebbipleri beraber mi hareket ediyorlar?' ifadelerini kullandı. Mehmet Emin Uraz
