Asırlarca cami ve medrese olarak kullanılan yapının, dikdörtgen bir şekilde eğimli arazide yapıldığı ve burada bulunan kitabeye göre eserin, Osmanlı dönemine ait olduğu anlaşılıyor. İnşa kitabesine göre yapı, hicri 890 (miladi 1485) yılında Kozluk ve Sason Beyi Ebubekir Roşki'nin oğlu Hıdır Bey tarafından inşa edilmiş ve asırlar boyu bu camide ibadet edilip, hicr denilen bölümlerde talebeler yetiştirilmiş.
Günümüze kadar çeşitli yanlış onarımlar görmüş olmasına rağmen cami, hala ayakta ve ibadete açık. Sahipsizlikten minaresi yıllar önce yıkılan cami, 5 asırlık süre içerisinde çeşitli bozulmalar ve onarımlar gördü.
KÜLTÜREL BİR DEĞER YOK OLUYOR
Yapılan araştırmalara göre, 25 yıl önce yapının iç ve dış cephelerinin tamamına çekilmiş olan sıva, alçı ve boyanın cami yapısında çeşitli bozulmalar meydana getirdiği görülüyor. Ayrıca; sıva, alçı ve boyanın yanında duvara monte edilen kapı, pencere ve ses sistemleri de yapıda bozulmalara yol açan yanlış müdahalelerden birkaçı. Bölge halkı ve taşınmaz kültür varlıkları açısından önemli bir eser olan bu cami, ibadete açık olmasına rağmen iç ve dış cephede çeşitli sebeplerle oluşan tahribatlar nedeniyle yıkılmayla karşı karşıya.





